
İran nasıl bir yanıt verecek, ABD çatışmaya müdahil olur mu, İsrail Başbakanı Netanyahu ne amaçlıyor? Küresel kamuoyu son hafta bu soruların yanıtlarını aradı. Türkiye ise iktidarın yenildiği yerel seçimlerin hemen ardından İsrail’e birtakım ambargolar koyma olanağının olduğunu anımsadı. Ülkemizi yakından ilgilendiren Ortadoğu gelişmelerini bölgesel ve küresel aktörler açısından ele almakta yarar var.
ABD ve İsrail’in Durumu
Önce ABD… Ukrayna’nın ardından ABD, bir yandan da İsrail-Hamas çatışmasını kucağında buldu. İsrail’i İran’a asla feda edemeyecek bir ABD, Demokratların hiçbir zaman çalışmak istemedikleri Netanyahu’nun tuzaklarıyla baş etmeye çalışıyor. Netanyahu, Gazze’yi yutarak tarihsel kahraman olmak için savaşı büyütmeye, İran üzerinden ABD’yi çatışmaya çekmeye çalışıyor. ABD bunu görüyor, savaşın bölgesel hal almasını engellemeye çalışıyor, İran ile vekiller üzerinden görüşüyor.
İran’ın Tepkisi ve Beklentiler
İran Saldıracak Mı? Kimse, İran’ın İsrail’e bir saldırıyla yanıt vereceği konusunda şüphe duymuyor. Bu saldırının boyutu konusunda ise belirsizlik var. İran’ın kendi kamuoyu ve Ortadoğu’daki Şia’nın Tahran’da başlayıp Yemen ve Gazze’ye ilerleyen “direniş aksı”nı “rahatlatması” gerekiyor. Ancak bu yanıt saldırısının Netanyahu’nun amacına hizmet etmemesi de gerekiyor. İran’ın, “Zevahiri kurtaracak” şekilde saldırması bekleniyor.
Türkiye’nin Duruşu ve Yansımaları
Türkiye Ne Yapıyor? Türkiye bu ortamda, ideolojik ve reaksiyoner (tepkisel) bir dış politika yürütüyor. Türkiye, Ürdün ve Endonezya gibi Gazze’ye havadan yardım atmak istedi, İsrail izin vermedi. Yetmedi üzerine yerel seçimlerde iktidarın yenilgisi geldi. İslamcı ideolojiyi her fırsatta öne çıkaran iktidar, İsrail ile yapılan ticaret konusunu seçimlerde halka anlatamadı. Türkiye’deki iktidar ise artık diplomasiden azıcık anlayanların bile tahmin edebileceği bir reaksiyonerliğe getirdiği Türk dış politikasının vardığı noktayı açıkladı: İsrail’e bazı ürünlerde ambargo…