Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği, bugün itibarıyla Almanya’da uygulamaya konulan geçici sınır kontrollerinin temel amacının güvenli, düzenli ve yasal giriş sağlamak olduğunu duyurdu. Büyükelçilik, bu kontrollerin Türkiye için vize verme sürecini etkilemeyeceğini vurgulayarak, “Türkiye için vize verme süreci normal şekilde işlemeye devam edecek ve bu durumdan etkilenmeyecektir.” ifadelerini kullandı.
Büyükelçiliğin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bugünden itibaren Almanya sınırlarında güvenlik ve göç politikası nedenleriyle geçici sınır kontrolleri yapılacaktır. Bu kontroller, ülkeye giriş izni olmayan kişilerin girişlerine müsaade edilmemesine imkan tanıyacaktır. Bu tedbir AB hukuku ile uyumludur ve Schengen ortaklarına önceden duyurulmuştur. Almanya’ya güvenli, düzenli ve yasal girişin sağlanması bu kararın temel hedefidir. Sınırlar arasında seyahat etmek elbette hala mümkündür ve bekleme sürelerinin oluşmamasına özen gösterilecektir. Türkiye için vize verme süreci normal şekilde işlemeye devam edecek ve bu durumdan etkilenmeyecektir.”
Almanya’nın Sınır Kontrolleri ve Ardındaki Nedenler
Almanya, son zamanlarda sığınmacılar tarafından gerçekleştirilen bıçaklı saldırılarla sarsılmış ve aşırı sağın yükselişi ile birlikte kara sınırlarında yeni önlemler alacağını duyurmuştur. 16 Eylül itibarıyla yürürlüğe giren bu önlemlere komşu ülkelerden çeşitli tepkiler gelmiştir. Almanya, 9 Eylül tarihinde kara sınırlarında yeni güvenlik önlemleri alacağını açıklamıştır.
- Alman kolluk kuvvetleri, Avusturya, Polonya, Çekya ve İsviçre sınırlarında ek kontroller yapacak.
- Ek olarak, Fransa, Belçika, Hollanda, Danimarka ve Lüksemburg sınırlarında da kontroller uygulanacaktır.
Almanya hükümeti, yeni önlemlerin komşu ülkelerle koordineli bir şekilde hayata geçirileceğini ve sınır bölgelerinde trafik gibi olumsuzluklara neden olmayacağını ifade etmiştir. Avrupa Komisyonu’nun resmi açıklamasına göre, Almanya’nın geçici sınır önlemleri 15 Mart 2025 tarihine kadar sürecektir. Bu tedbirlerin gerekçesi olarak “düzensiz göç ile alakalı güvenlik riskleri” gösterilmektedir.
Avrupa Komisyonu, Schengen bölgesi içinde sınır kontrollerinin yalnızca “son çare olarak” uygulanabileceğini ve bu tür uygulamaların süresinin altı ayı geçmemesi gerektiğini belirtmektedir. Ancak Almanya da dahil olmak üzere birçok üye devlet, çeşitli gerekçelerle yıllardır sınırlarında ek kontroller yapmaktadır.
Berlin’in duyurduğu yeni önlemler, özellikle sonbahardan bu yana sığınmacılar tarafından gerçekleştirilen saldırılar sonrası gelmiştir. Ağustos ayında Solingen şehrinde meydana gelen ve üç kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan saldırıyı IŞİD üstlenmiştir. Bu saldırıların ardından aşırı sağ Almanya için Alternatif (AfD) partisi, Thüringen eyaletindeki yerel seçimleri kazanarak dikkat çekmiştir. Saksonya eyaletinde ise ikinci sıraya yükselmiş, böylece İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Almanya’da bir eyalet seçimi kazanan ilk aşırı sağ parti olmuştur.
AfD’nin 22 Eylül tarihinde yapılacak Brandenburg eyaleti seçimlerinde de başarılı olması beklenmektedir. İktidardaki Sosyal Demokratlar, yerel seçimlerdeki bu kayıplarının ardından sınır güvenliğini ön plana çıkarmaya başlamıştır. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği‘nin (UNCHR) Şubat 2024 tarihli raporuna göre, Almanya, yaklaşık üç milyon mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapmaktadır. Raporda Almanya’nın Avrupa’da en fazla sığınmacı ve mülteci ağırlayan ülke olduğu, dünya genelinde ise üçüncü sırada yer aldığı belirtilmektedir.
