Avrupa Parlamentosu Seçimlerinin Analizi

Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin ardından Kıta’da yükselen sağa ilişkin analizler, AB’nin geleceğine ilişkin yapılan yorumlarda büyük bir kaplıyor. Fransa’da Marine Le Pen’in partisi Ulusal Birlik’in (RN) birinci çıkmasının yanı sıra, Almanya’da da Almanya için Alternatif (AfD), sosyal demokratları geride bırakarak ikinci parti haline geldi. Yine “müessen nizam” karşıtı Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) da katıldığı ilk seçimlerde %6 civarı oy alarak önemli bir çıkış yaptı.

Siyaset Bilimci Alexander S. Neu’nun Değerlendirmesi

Eski Sol Parti milletvekili ve siyaset bilimci Alexander S. Neu, AP’nin iç bileşiminde önemli bir değişiklik olmasa da özellikle Almanya’da göç, sosyal güvenlik ve Çin-Rusya ile ilişkiler bağlamında AfD ile BSW’nin öne çıktığını ve çıkmaya da devam edeceğini düşünüyor. Uluslararası sistemde “tek kutuplu” dönemin geride kaldığını ve bu bağlamda “sağ-sol” ayrımından pek bahsedilemeyeceğini savunan Neu, iç siyasette ise BSW’nin solda, AfD’nin ise sağda yer aldığını belirtiyor.

Avrupa’daki Yükselen Sağ ve Sol Partiler

Neu’ya göre, Avrupa’da sağa kayış gözlemlenirken, AfD ve BSW gibi partiler özellikle göç, ekonomi ve uluslararası ilişkiler konularında farklı platformlar sunarak seçmen tabanlarını genişletiyor. AfD’nin göç karşıtı politikalarıyla bilinmesine rağmen, iktisadi platformda neoliberal bir tutum sergilediğini belirten Neu, BSW’nin ise sol eğilimli olduğunu ve özellikle sosyal güvenlik ve barış konularında vurgu yaptığını ifade ediyor.

Almanya’da Siyasi Partilerin Durumu

Almanya’da CDU’nun yükselişi, AfD’nin etkisi ve BSW’nin çıkışıyla siyasi manzara değişkenlik gösterirken, iç politikada sağ ve sol ayrımlarının hala geçerli olduğu belirtiliyor. Özellikle AfD ve BSW arasında seçmen geçişlerinin incelenmesi gerektiğine vurgu yapılırken, Avrupa genelindeki siyasi eğilimlerin de dikkate alınması gerektiği üzerinde duruluyor.