Aşırı hava koşulları, COP29’un Kasım’daki toplantısından önce Bakü iklim zirvesindeki uzmanlara göre dünya gıda arzını tehdit ediyor.
Bakü İklim Eylem Haftası (BCAW) konuşmacıları, limanların hayati bir yaşam hattı olarak önemini vurguladılar. Küresel ticaret hacminin yaklaşık %80’i limanlar tarafından işleniyor, ancak birçoğu aşırı hava olaylarından kaynaklanan operasyonel kesintilere maruz kalmakta ve bu da mali kayıplara yol açmaktadır.
Kasırgalar ve yükselen deniz seviyeleri, limanların faaliyet göstermesini engelleyerek, yiyecekten tıbbi malzemelere kadar mal akışını durdurmakta, bu da tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturarak ülkelerin GSYİH’sini olumsuz etkilemektedir.
Araştırmacılar, her yıl 73 milyar Euro’luk küresel ticaretin risk altında olduğunu tahmin ediyor.
Limanlara odaklanmış bir kar amacı gütmeyen kuruluş, COP29 iklim zirvesi için Kasım ayında bazı limanların iklim değişikliği ile nasıl başa çıktığını gösteren bir rapor yayınlayacağını, diğer ülkelerin en kötüye hazırlanması için ilham vermeyi umduğunu belirtti.
Resilience 4 Ports Initiative’in direktörü Darshana Godaliyadde, “Dünya genelinde 17,000 liman var ve 30 milyon birey doğrudan bu limanlarda çalışıyor, bu nedenle sadece ithalat ve ihracat değil, insanların geçimleri limanlara bağlı,” dedi.
- ‘Tarihi’ Kasırga Helene, iklim değişikliğinin fırtınaları nasıl güçlendirdiği hakkında ne söylüyor
- Bakü İklim Eylem Haftası, COP29 öncesinde iş dünyasına odaklanıyor
- AB, adil geçiş ile uyumlu uzun vadeli iklim yatırım planına ihtiyaç duyuyor, Fransız AP üyesi Euronews’e söyledi
Zirvede tartışılan bir diğer konu ise teknolojinin iklim değişikliğinin etkilerini nasıl hafifletebileceği ve özellikle yapay zekanın iklim yeniliğine nasıl öncülük edeceği oldu.
Google, teknolojilerinin sürücüleri trafiği önlemeye yönlendirdiğini ve bunun sonucunda karbon emisyonlarını azalttığını söyledi.
Kasımdaki zirve sırasında, Azerbaycan, iklim değişikliğinin su havzalarını nasıl etkilediği hakkında bilgi paylaşmak için topluluklar arasında bilgi merkezleri çağrısında bulunacak.
Bakü, bunun sadece konuşma değil, gerçek ilerlemeye yol açacağını ısrarla belirtiyor.
“Bu bir eylem,” dedi COP29 Azerbaycan başkanlığının su noktası üzerinde çalışan Kamala Huseynli-Abishova. “Bilgi merkezi kurulması, o bilgi merkezindeki işbirliği, havzayı paylaşan tüm ülkelerin çıkarlarını dikkate alan politikaların tartışılması… Veri oluşturmak, o su havzası hakkında bilgi oluşturmak.”
COP29 danışma kurulunda yer alan bir tarım NGO’su, yıllık zirvelerin çevre için gerçek iyileşmelere yol açıp açmayacağı konusunda sorular olduğunu anladıklarını söyledi.
Ancak İklim Etkisi Platformu (CGIAR), vatandaşlar ve sivil toplumdan gelen baskının yıllar içinde işe yaradığını, iki yıl önce Mısır’da kaydedilen atılışla görüldüğü gibi, belirtti.
“Mısır’da kayıp ve zarar fonu devreye girdi,” dedi CGIAR’ın direktörü Aditi Mukherji. “Zaman aldı, ama şimdi var. Yani, ilerlemenin yavaş olabileceğini, ancak bu COP’larda ilerlemenin gerçekleştiğini söylemek istiyorum. Sabırlı olmalıyız, ama aynı zamanda daha hızlı değişim için de baskı yapmalıyız.”
BCAW, 11-22 Kasım’da düzenlenecek COP29’un başarılı temellerini oluşturmak için politika ve özel sektörden önemli paydaşları bir araya getirdi.
