Batı Nil Virüsü Hastalığı ve Korunma Yöntemleri

Batı Nil Virüsü Hastalığı Hakkında Bilgilendirme

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Duran Tok, Batı Nil virüsü hastalığı hakkında önemli bilgiler sundu. Batı Nil virüsü, sivrisineklerin ısırması yoluyla bulaşan, semptomsuz seyirden ciddi nörolojik hastalıklara ve hatta ölümlere kadar uzanan geniş bir yelpazede klinik tablolarla kendini gösterebilen viral bir hastalıktır.

‘DÜNYA GENELİNE YAYILMA RİSKİ VAR’

Doç. Dr. Tok, Culex türü sivrisineklerin, kuşlardan kan emmesi yoluyla Batı Nil Enfeksiyonu’nu memelilere bulaştırdığını belirtti. “Kuşlar, bu virüsün ana kaynağını oluşturuyor. Sivrisinekler, kuşlardan virüsü alarak insanlara ve diğer hayvanlara taşıyor. Virüs, göçmen kuşlar aracılığıyla dünya genelinde yayılma potansiyeline sahip. Ancak, insandan insana bulaşma genellikle söz konusu değildir; yine de doğum ve emzirme yoluyla anneden bebeğe geçiş, nadiren de olsa organ nakli ve kan transfüzyonu ile bulaşma olasılığı bulunmaktadır” dedi.

‘ENFEKSİYONA YAKALANANLARIN 5’TE 1’İNDE ATEŞ GÖRÜLÜYOR’

Virüsün belirtileri hakkında bilgi veren Doç. Dr. Tok, “Hastalığın kuluçka süresi genellikle 2 ile 14 gün arasında değişmektedir. Batı Nil virüsü ile enfekte olan kişilerin büyük bir kısmı, herhangi bir belirti göstermeden hastalığı atlatmaktadır; ancak yaklaşık olarak %20’sinde ateşli bir dönem gözlemlenir. Bu ateşe ek olarak eklem ağrıları, vücut ağrıları, baş ağrısı, kusma ve ishal gibi belirtiler de eşlik edebilir. Hastalıktan tamamen kurtulan bazı bireylerde ise istisnai durumlarda uzayan halsizlik, uyku hali, koma ve nadiren ölüm gibi ciddi komplikasyonlar da görülebilir” şeklinde konuştu.

KORUNMAK İÇİN ÖNERİLER

Batı Nil virüsü hastalığından korunmanın en etkili yolunun, sivrisinek ısırıklarına maruziyeti azaltmak olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Duran Tok, korunma yolları hakkında şunları belirtti:

  • Evden çıkmadan önce, uygun içerikli sinek kovucuları kullanmak uzun süreli koruma sağlayabilir.
  • Güneş battıktan sonra dışarıda vakit geçirilecekse, uzun kollu giysiler ve pantolon giyilmesi riski azaltır.
  • Pencere ve kapılara sineklik takmak, iç mekanları koruyabilir.
  • Ev içerisinde ve odalarda yeterli hava dolaşımını sağlamak ve varsa klima kullanmak önemlidir.
  • Sivrisinekle mücadele kapsamında su birikintilerinin önlenmesi, sivrisinek nüfusunun azaltılması açısından kritik öneme sahiptir.
  • Açık foseptik çukurların kapatılması ve riskli bölgelerde yaşayanların cibinlik kullanması önerilmektedir.

Batı Nil virüsü hastalığı için spesifik bir tedavi bulunmadığını ve hastalıktan korunmak için henüz bir aşının geliştirilmediğini vurgulayan Doç. Dr. Tok, “Semptomların etkisini azaltmak amacıyla destek tedavisi uygulanmakta. Hastalığı hafif geçirenlerin çoğu kendiliğinden iyileşse de bazı belirtiler 1-2 hafta boyunca sürebilir. Ciddi vakaların ise tıbbi bakım ve destekleyici tedavi için hastaneye yatırılması gerekebilir” şeklinde sözlerini tamamladı.