
Çoklu futbol kulübü sahipliği giderek daha fazla tartışmalı hale geliyor. Modern çağda, şirketlerin birden fazla kulübü kontrol etmesi ve yatırım yapması yeni trend ve futbol dünyasında fikir ayrılıklarına yol açıyor.
Model, futbol kulüplerinin kaynakları paylaşmasına, yetenek geliştirmesine ve farklı ligler ve ülkeler arasında stratejileri uyumlu hale getirmesine olanak sağlıyor.
Özellikle Avrupa’daki elit kulüpler genç oyuncuları geliştirmek isterler ancak bazen onlara potansiyellerine ulaşmaları için ihtiyaç duydukları oyun süresini sunabilirler. İkincil bir kulüp edinmek, sahiplerinin genç yeteneklerini daha da geliştirmeleri için kiralık olarak göndermelerine olanak tanır.
Çok kulüplü modellerin birçok ünlü örneği vardır. En dikkat çekeni City Football Group’tur. Manchester City kendi başına bir başarıdır, ancak dünya çapında yetenek arayan ve gelirine katkıda bulunan bir destek kulüpleri ağı tarafından desteklenmektedir.
Sistem, sorunlar ortaya çıkana ve aynı grup içinde bulunan futbol kulüpleri aynı kıta müsabakalarına katılmaya hak kazanana kadar iyi çalışır. Bu potansiyel olarak bir çıkar çatışması yaratır. Avrupa’da, futbol yönetim organı UEFA yakın zamanda kurallarını biraz gevşetti, ancak oyundaki diğerleri bu konuda daha sıkı kısıtlamalar talep ediyor.
Futbolda çok kulüplü mülkiyet kavramı hızla yaygınlaşıyor ve bu konudaki tartışmaların azalacağına dair hiçbir belirti yok.