
Çin Küresel Televizyon Ağı (CGTN) tarafından yayımlanan habere göre, Çin ve Hindistan Dışişleri Bakanlıklarından oluşan delegeler, Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de bir araya geldi. İki ülke arasındaki uzun süredir devam eden sınır anlaşmazlıklarını masaya yatıran heyetler, dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleştirilen görüşmelerde, üzerinde uzlaşılan konuların uygulanması için ortak bir zemin oluşturma kararı aldı.
Taraflar, Çin-Hindistan sınırındaki sorunlara odaklanma, birbirlerinin endişelerini dikkate alma ve karşılıklı kabul edilebilir çözüme en kısa sürede ulaşmak için çaba göstermeye yönelik bir anlayış geliştirdi. Diplomatlar, diplomatik ve askeri kanallardan iletişimi sürdürme ve müzakere mekanizmalarını güçlendirme konusundaki bağlılıklarını da dile getirdi.
Özellikle, bölgede barış ve sükunetin korunmasına devam edilmesi ve daha önce varılan anlaşmalar ile protokollere uyulması hususunda da mutabakat sağlandı. Çin ve Hindistan arasındaki Himalaya Dağları’nın çevrelediği belirsiz sınır hattı, iki ülke arasında süregelen egemenlik tartışmalarına yol açmakta. Bu 3 bin 500 kilometrelik sınır, akarsular, göller, buzullar ve karlı zirvelerle dolu bir bölgeyi kapsıyor ve tarafları sık sık karşı karşıya getiriyor.
- Pekin yönetimi, “Güney Tibet” olarak adlandırdığı Hindistan’ın Arunaçal Pradeş eyaletindeki 90 bin kilometrekarelik toprak üzerinde hak iddia etmekte.
- Yeni Delhi ise, Aksay Çin Platoları’nı kapsayan 38 bin kilometrekarelik alanın Pekin yönetimince işgal edildiğini savunuyor.
Taraflar, 1962’de iki ülke arasında savaşa neden olan bu sınır ihtilafını uzun yıllardır çözemezken, bu durum sınırda zaman zaman gerginliğin tırmanmasına neden oluyor. Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar, Çinli mevkidaşı Vang Yi ile birlikte Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) Dışişleri Bakanları Toplantısı çerçevesinde Laos’ta bir araya gelerek sınır anlaşmazlığı konusunu tekrar gündeme getirmişti.
Jaishankar, “Fiili Kontrol Hattı”na ve taraflar arasında önceden imzalanmış olan sınır anlaşmalarına uyulması çağrısında bulunarak, “İlişkilerimizi istikrara kavuşturmak her iki tarafın da çıkarınadır.” ifadesini kullanmıştı. Ayrıca, sınır sorunlarını çözüm odaklı bir şekilde ve bir an önce ele alma konusunda çağrıda bulunmuştu.