Çin’in Lübnan’daki Tahliye Operasyonu
Çin’in Beyrut Büyükelçiliği, Lübnan’da yaşayan 146 Çin vatandaşı ile 5 yabancı uyruklu ailenin uçakla başkent Pekin’e tahliye edildiğini duyurdu. Ayrıca, 69 Çin vatandaşı ve 11 yabancı aile bireyinin de gemiyle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) götürüldüğü bilgisi verildi. Açıklamada, tahliye için yardım talep eden tüm vatandaşların güvenli bir şekilde ülkeden çıkarıldığı vurgulandı.
Tahliyelerin, İsrail’in Lübnan’ın güneyindeki Hizbullah altyapısına yönelik “sınırlı ve yoğun kara saldırılarına” başladıklarını açıklamasından sonra gerçekleştirildiği kaydedildi. Lübnan ordusu, İsrail ordusunun güneyden yaklaşık 400 metre Lübnan topraklarına girdiğini bildirdi. Bu durum, bölgedeki gerginliğin artmasına neden oldu.
Bunun yanı sıra, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararı, İsrail’in Mavi Hattı’nın gerisine çekilmesini ve bu hat ile Lübnan’daki Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını öngörmektedir. Bu alanda yalnızca Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) tarafından silah ve askeri araçların bulundurulmasına izin verilmektedir.
Hizbullah ile 8 Ekim 2023’ten beri süregelen kontrollü çatışmalar, İsrail ordusunun 23 Eylül’de Lübnan’ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenlemesiyle daha da tırmandı. Lübnan makamları, Hizbullah’a ait iletişim cihazlarının patlatıldığı 17 Eylül’den bu yana toplamda 1328 kişinin yaşamını yitirdiğini, bunlardan 104’ünün çocuk ve 194’ünün kadın olduğunu bildirdi.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail ordusunun 27 Eylül tarihinde Beyrut’a yönelik gerçekleştirdiği hava saldırısında hayatını kaybetti. Hizbullah, buna karşılık olarak İsrail’e roket ve füzelerle saldırılarda bulunuyor. İsrail tarafında ise, çoğunlukla askeri üsleri hedef alan bu saldırılarda büyük hasar bildirilmediği ifade ediliyor.
İsrail bombardımanları nedeniyle ülkede yüz binlerce insan yerinden oldu. Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeye doğru göç dalgası devam ederken, Suriye’ye de on binlerce kişinin göç ettiği belirtiliyor. Bu durum, bölgede insani krizlerin yaşanmasına zemin hazırlıyor.
