“Çizgi Bir Uçtan Öbür Uca”

Onay Akbaş’ın “Çizgi Bir Uçtan Öbür Uca” Sergisi: Sanatın Derinliklerine Yolculuk

Sanat dünyası, her zaman yenilikçi ve etkileyici eserlerle doludur. Ancak, bazı sanatçılar, eserleriyle izleyicilere derin bir deneyim sunarak, sanatı sadece görsel bir şölen olmaktan çıkarırlar. Onay Akbaş da bu sanatçılardan biridir. Paris’te yaşayan Akbaş’ın “Çizgi Bir Uçtan Öbür Uca” adlı sergisi, Ordu Taşbaşı Sanat Alanı’nda sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Bu sergi, 20 Aralık 2024 ile 22 Şubat 2025 tarihleri arasında açık kalacak ve sanatçının yaratıcılığının izlerini taşıyan özgün eserlerini bir araya getirecek.

Serginin Teması ve Amacı

Akbaş’ın sergisi, yalnızca görsel estetik değil, aynı zamanda bellek, mekân ve sanatçının bireysel yolculuğu üzerine derinlemesine bir bakış açısı sunuyor. Sergi, Akbaş’ın Fatsa’dan başlayan yaşam hikayesinin Paris’teki olgunluk dönemine kadar uzanan bir yolculuk olarak ele alınıyor. Bu bağlamda, sanatçı geçmişin izlerini ve anıların bellek üzerindeki etkisini sorgularken, izleyicilere de geçmişle günümüz arasında bir köprü kurmayı amaçlıyor.

Akbaş’ın Eserlerinin Özellikleri

Onay Akbaş’ın eserleri, sadece birer sanat eseri olmanın ötesinde, izleyiciye derin bir düşünce ve duygu dünyası sunuyor. Eserleri, belleğin, mekânın ve bireysel deneyimlerin birleşimi olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle, Zonguldak maden işçilerini konu alan desenleri, tükenmez kalem tercihinin ardında yatan anlam derinliğiyle dikkat çekiyor. Bu seçim, işçilerin zorlu çalışma koşullarına dair güçlü bir metafor oluşturuyor. Tükenmez kalemin kullanımı, geleneksel çizim malzemelerinin sınırlı etkisini aşarak, işçilerin yaşadığı zorlukları simgeliyor.

Bellek ve Anıların Sanattaki Yeri

Akbaş, eserlerinde belleğin ve anıların sanat üzerindeki etkisini sorgularken, izleyiciyi de kendi geçmişine dair bir yolculuğa davet ediyor. Her bir çizgi, sanatçının gözlemleri ve anılarıyla birleşerek, evrensel bir direnişin ve insan onurunun sembolüne dönüşüyor. Bu bağlamda, Akbaş’ın eserleri, izleyicilere geçmişe dair bir düşünme ve sorgulama fırsatı sunuyor.

Yaratıcı Sürecin Önemi

Onay Akbaş, yaratım sürecini bir yolculuk olarak tanımlıyor. Bu yolculukta karşılaştığı sürprizlere açık bir şekilde ilerliyor ve her aşamada gözlemlerini kaydediyor. Akbaş, resimlerini üretirken geçen süreyi bir “mutfak” olarak betimliyor; bu, sanatın ham maddelerinin ve düşüncelerinin bir araya geldiği bir alanı temsil ediyor. Her bir eser, bu yaratım sürecinin bir dışavurumu olarak izleyiciye sunuluyor. Bu, izleyiciye sanatçının düşünce yapısına dair derinlemesine bir bakış açısı kazandırıyor.

Sokak Yaşamının Sanata Etkisi

Akbaş’ın sanatında sokak yaşamı, yalnızca bir ilham kaynağı değil, aynı zamanda sanatçının kimliğini inşa ettiği bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Sokak, sanatçının gözlemlediği yaşam kesitlerini tuvale taşıyarak, eserlerinde “uçtan uca” bir yolculuk hissiyatı yaratıyor. Bu durum, sergide yer alan eserlerin geçmişten günümüze uzanan bireysel serüvenin birer yansıması olarak değerlendiriliyor.

Sanatın Derin Anlamı

Onay Akbaş’ın eserleri, yalnızca görsel olarak etkileyici değil, aynı zamanda derin bir anlam katmanına sahip. Sanatçı için resim, bir fikir ya da bir duygunun doğrudan temsilinden çok, bellekle kurulan bir bağ ve geçmişle bugün arasında kurulan bir köprü niteliği taşıyor. Bu bağlamda, eserleri izleyiciyi kendi deneyimlerine dair bir yolculuğa çıkarmakta ve derin bir düşünce dünyası sunmaktadır.

Serginin Ziyaretçileri İçin Fırsatlar

Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen bu sergi, sanatseverler için Akbaş’ın sanatsal evrenine bir yolculuk yapma fırsatı sunuyor. Sanatseverler, bu sergi aracılığıyla sadece sanatçının eserlerini görmekle kalmayacak, aynı zamanda onun yaratıcı sürecine ve bireysel hikâyesine tanıklık etme şansını bulacaklar. Onay Akbaş’ın “Çizgi Bir Uçtan Öbür Uca” sergisi, sanatın derinliklerine yapılacak bir yolculuk olarak izleyicileri bekliyor.