
12 Ekim Dünya Artrit Günü: Farkındalık Oluşturma Zamanı
Romatoloji Dr. Uzmanı Şule Ketenci Ertaş, 12 Ekim Dünya Artrit Günü dolayısıyla artrit hastalığı hakkında önemli bilgiler paylaştı. Ertaş, “Artrit, eklemlerde ağrı, kızarıklık, şişlik ve hareket kısıtlılığı gibi belirtilerle kendini gösterir. Ancak artrit tek başına bir hastalık olarak değerlendirilmemelidir. Kronik romatizmal hastalıkların bir belirtisi olabileceği gibi, grip, COVID-19 gibi enfeksiyonlar sonrası geçici artritler de gelişebilir. Ancak romatizmal hastalıklarla ilişkili olan artritler genellikle kronikleşen durumlar olup, uzun süre tedavi edilmediklerinde kalıcı hasarlara yol açabilir.” dedi.
1996 yılından bu yana artrit konusunda farkındalığı artırmak amacıyla 12 Ekim’in Dünya Artrit Günü olarak ilan edildiğini belirten Ertaş, “Bu gün, artritlerin tedavisinde geç kalınmasının önlenmesi ve kalıcı hasarların ortaya çıkmasının engellenmesi için önemli bir fırsattır. Farkındalığı artırarak, erken teşhis oranlarının yükseltilmesi ve bu tür hasarların önlenmesi hedeflenmektedir. Bununla birlikte, hastaların yalnızca fiziksel değil, psikolojik ve sosyal açıdan da olumsuz etkilenmelerinin önüne geçmek büyük bir önem taşımaktadır.” şeklinde konuştu.
Ertaş, “Artrit nedeniyle bir öğrencinin okuldan uzak kalması ya da çalışanların iş gücünü kaybetmesi, istenmeyen sonuçlar doğurabilmektedir.” diyerek, artrit ya da romatizmal hastalıkların etkilerinin sadece kas-iskelet sistemiyle sınırlı olmadığını vurguladı. “Damarları etkileyen vaskülitler, böbrek, cilt ve tükürük bezlerini etkileyen sistemik lupus ve Sjögren sendromu gibi romatizmal hastalıklar da mevcuttur. Bu tür hastalıkların ilk başvuru şikayeti genellikle artrit olabilir. Örneğin, gut hastalığında da hastalar, sıkça artrit şikayeti ile bize başvurmaktadır.” dedi.
Ağrı ve artritin, hastaların en sık başvuru sebeplerinden biri olduğunu belirten Ertaş, “Biz, hastaların başvuru nedenini araştırıyor, tanı koyabilmek için öykü alıyor, gerekli tahlilleri ve görüntüleme yöntemlerini kullanıyoruz. Tanı konulduktan sonra, uygun tedavi yöntemlerini devreye alıyoruz. Kalıcı hasar oluşmadan ve sakatlığa sebep olmadan, hastaların yaşam kalitesini bozmadan tedavi etme şansımız bulunduğu için toplumun dikkatini artrite çekmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.