Enfekte Kan Skandalı ve Sonuçları

İngiltere’de yapılan yeni bir kamu soruşturması, 1970-1991 yılları arasında 30 bin kişinin sağlık hizmetleri alırken HIV ile hepatit bulaşmış kanla tedavi edilmesinin ve enfekte olmasının büyük ölçüde önlenebileceğini tespit etti. ‘Enfekte kan skandalı’ diye bilinen ve ülke tarihinin en kötü tedavi felaketi olduğu belirtilen olaya ilişkin 20 Mayıs’ta yayımlanan raporda yaklaşık 3 bin kişinin kontamine kan naklinden sonra hayatını kaybettiği belirtiliyor. Ölü sayısının bundan sonra artması bekleniyor.

Soruşturmanın Bulguları

  • Mahkumlar ve yüksek riskli donörlerden alınan kan kullanıldığı için güvenlik riskleri arttı.
  • 1986 yılına kadar yüksek riskli gruplardan kan bağışı kabul edildi.
  • HIV riskini azaltmak için gerekli önlemler zamanında alınmadı.
  • Hepatit riskini azaltmak için yeterli test yapılmadı.

Kazaların Önlenememesi

Rapor, enfekte kan vakalarının ‘kaza olmadığını’ ve yetkililerin hasta güvenliğini ön planda tutmadığı için enfeksiyonların meydana geldiğini belirtiyor. Bu durum, hastaların kabul edilemez risklere maruz kalmasına neden oldu. Raporu hazırlayan Sir Brian Langstaff, olayın kasten gizlenmesinin mağdurların acılarını artırdığını vurguluyor.

Hükümetin Tepkisi ve Tazminatlar

Raporda eski Başbakan Margaret Thatcher ve hükümeti, mağdurlara en iyi tedavinin uygulandığı iddialarını geri çevirerek eleştiriliyor. Hükümet, olaydan etkilenenler için 210 bin sterlinlik tazminat ödemesi yapacağını duyurdu. İlk nihai ödemelerin 2024 yılına kadar tamamlanması planlanıyor.

İnsanların Etkilenmesi

Sir Brian Langstaff, skandalın sonucunda hayatların, arkadaşlıkların ve ailelerin yok olduğunu belirtiyor. Enfekte kan skandalı sonucunda zarar gören insanların acı, hastalık ve kayıplarla mücadele ettiğini vurguluyor. Langstaff, mağdurların yaşadığı travmanın telafisi için hükümetin daha fazla sorumluluk alması gerektiğini savunuyor.