
Türkiye’de Eyyam-ı Bahur Sıcaklıkları Uyarısı
Bu yaz Türkiye genelinde hava sıcaklıkları mevsim normallerinin oldukça üzerinde seyrediyor. Uzmanlar, özellikle Ağustos’un ilk haftalarından itibaren etkili olacak Eyyam-ı Bahur sıcaklarına karşı vatandaşları uyarıyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, bu sıcaklıkların sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek, yoğun bakıma yatan hastaların sayısında artış olduğunu belirtti.
“Ölümcül Sonuçlar Doğurabilecek Kadar Etkileyebilir”
Prof. Dr. Özkaya, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Ağustos ayının ilk haftasında çöl sıcakları olarak da bilinen Eyyam-ı Bahur sıcaklarının ülkemizi etkileyeceğini biliyoruz. Bu sıcak hava dalgasının, özellikle yaşlılar, kalp ve akciğer hastaları üzerinde ölümcül sonuçlar doğurabileceğini vurgulamak istiyorum. 2000’li yıllardan sonra Avrupa’da, bu tür sıcak hava dalgalarının ardından birçok insanın kalp ve akciğer hastalıkları nedeniyle hayatını kaybettiğini gözlemledik.”
Özkaya, halkı şu şekilde uyardı: “Eğer kalp ve akciğer hastalığınız varsa, bu sıcak günlerde dışarı çıkmaktan kaçınmalısınız. Özellikle çok sıcak saatlerde evde kalmayı tercih etmelisiniz. Sağlık Bakanlığı ve diğer yetkililerin uyarılarına dikkat etmenizi öneriyoruz. Sıcak hava, sadece hasta ve yaşlıları değil, sağlıklı bireyleri de olumsuz etkileyebilir. Aşırı stres, anksiyete ve saldırganlık gibi içgüdüsel dürtüleri tetikleyebilir.”
“Cinnet ve Saldırganlık Olaylarının Zemininde Sıcaklık Değişimi Var”
Özkaya, sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizde son dönemlerde yaşanan cinnet ve saldırganlık olaylarının arkasında, bu sıcak ve soğuk hava değişimlerinin etkili olduğunu biliyoruz. Önümüzdeki günlerde beklenen bu sıcak hava dalgası ile birlikte, yaşlılar ve kalp-akciğer hastalarımızın yanı sıra normal vatandaşlarımızın da en az şekilde etkilenmesini istiyoruz. Ölümcül sıcakların geleceğini düşünerek, bu iki haftalık süreçte özellikle akciğer ve kalp hastalarının ilaçlarını düzenli bir şekilde kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Ayrıca, bir yakınının yanında bulunarak iletişim halinde olmaları büyük önem taşıyor. Oluşabilecek ani bir atak, hastaların yoğun bakıma alınmasına neden olabilir.”