Fransa-Cezayir İlişkilerinde Gerilim ve Tarihsel Sorunlar

Fransa-Cezayir İlişkilerinde Gerilim Devam Ediyor

Fransa ile Cezayir arasındaki Batı Sahra ile ilgili yaşanan gerilim giderek artarken, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdelmadjid Tebbun’un sonbaharda planlanan Fransa gezisine gidip gitmeyeceği merak konusu oldu. Yerel basına yaptığı açıklamalarda Tebbun, bu ziyarete ilişkin soruya “Canossa’ya gitmeyeceğim” ifadesiyle yanıt vererek, Orta Çağ’da kullanılan ve “af dilemek için ayağına gitmeme” anlamına gelen bu deyimle, Fransa’ya gitmeyi düşünmediğini vurguladı.

Tebbun’un bu açıklaması, iki ülke arasındaki mevcut gerilim göz önüne alındığında, Fransa’ya olan ziyaretinin gerçekleşmeyeceği yönünde yorumlandı. Fransa’nın sömürge dönemine (1830-1962) ait hafıza dosyasıyla ilgili olarak Cezayirli ve Fransız tarihçilerden oluşan ortak bir komitenin çalışmalarına da değinen Tebbun, bu komitenin başlangıçta üzerine düşeni yaptığını ancak Cezayir’e karşı nefret besleyen Fransız azınlığın siyasi açıklamalarının bu çalışmaları olumsuz yönde etkilediğini dile getirdi.

Tebbun, “Tarihsel gerçeğin ortaya çıkmasını istiyoruz. Fransız sömürgeciliğinin işlediği katliamların kabul edilmesini istiyoruz. Cezayir hakkında uydurulan yalanları kabul etmeyeceğiz” şeklinde konuşarak, tarihsel adaletin sağlanması gerektiğini vurguladı. 2019 yılında cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğundan bu yana Tebbun, Fransa’yı ziyaret etmedi. Mayıs 2023’te planlanan Paris ziyareti, önce Haziran 2023’e, ardından da 2024 sonbaharına ertelendi.

Batı Sahra meselesi, Fas’ın 1975’te eski İspanyol sömürgesi olan bu bölgeyi topraklarına katmasının ardından Cezayir’in desteklediği bağımsızlık yanlısı Polisario Cephesi ile Rabat yönetimi arasındaki gerginlikler nedeniyle devam ediyor. Fas, bölgenin kendi egemenliği altında kalması gerektiğini savunurken, Polisario Cephesi Batı Sahra’nın bağımsız bir devlet olduğunu ileri sürüyor. 1991’de Birleşmiş Milletler arabuluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasına kadar, Polisario Cephesi Fas güvenlik güçlerine karşı silahlı mücadele yürütmüştü. Ateşkesin ardından Batı Sahra’nın statüsüyle ilgili görüşmeler ise henüz bir başarıya ulaşamadı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 25 Temmuz’da tahta çıkışının 25. yılı dolayısıyla Kral 6. Muhammed’e yazdığı mektupta, Fransa’nın Fas egemenliği altındaki özerklik planını Batı Sahra sorununun çözümü için uygun bir çerçeve olarak gördüğünü ifade etti. Bu durum, Cezayir’de büyük bir üzüntüyle karşılandı ve Fransa’nın bu kararına güçlü bir şekilde kınama geldi. Ayrıca, 30 Temmuz’da Cezayir, Paris Büyükelçisini geri çekme kararı aldı.

İki ülke arasındaki sorunlar yalnızca Batı Sahra ile sınırlı değil; tarihsel olarak çözüm bekleyen başka meseleler de bulunuyor. Bu sorunlar arasında:

  • Fransız yetkililerin yıllardır vermeyi reddettiği Cezayir arşivinin durumu,
  • Paris’teki İnsan Müzesi’nde bulunan halk devrimi liderlerinin kafataslarının iadesi,
  • Fransa’nın 1960 ve 1966 yılları arasında Cezayir çölünde gerçekleştirdiği nükleer denemelerin kurbanları için tazminat ödenmesi,
  • Bağımsızlık Savaşı (1954-1962) sırasında kaybolan 2 bin 200 kişinin akıbetinin araştırılması.