Gençlerin Tanımadıkları Numaralara Cevap Vermeme Eğilimi

Gençlerin Telefon Cevaplamama Eğilimi

Telefonların daha fazla kişiye ulaşması, iletişim kurmayı kolaylaştırmış gibi görünse de, yapılan son araştırmalar bu durumun pek de öyle olmadığını ortaya koyuyor. Özellikle 18 ile 34 yaş arasındaki bireylerin dörtte birinin, tanımadıkları telefon numaralarından gelen aramalara asla cevap vermediği tespit edildi. Bu kişiler, bilinmeyen numaraları aradıklarında, genellikle internet üzerinden araştırma yapmayı tercih ediyor.

GENÇLER NEDEN TELEFONLARINA CEVAP VERMİYOR?

Uswitch tarafından gerçekleştirilen ve 2 bin kişiyle yapılan anketin sonuçlarına göre, 18-34 yaş aralığındaki bireylerin %70’i telefon görüşmeleri yerine kısa mesaj atmayı tercih ediyor. Katılımcılar, telefonları çaldığında bunu duymazdan geldiklerini ifade ederken, çoğu kişi arama sona erdikten sonra mesaj yoluyla geri dönüş yaptıklarını belirtti. Yaş ilerledikçe, telefonla konuşma isteği ve sıklığı belirgin bir şekilde artıyor.

  • Ankete katılan gençlerin yarısından fazlası, beklenmedik bir arama aldıklarında ‘kötü haber’ alacaklarını düşündüklerini söyledi.
  • Psikoterapist Eloise Skinner, konuyla ilgili olarak şunları dile getirdi: “Hayatlarımızın daha yoğun ve çalışma programlarımızın daha öngörülemez hale gelmesiyle birlikte, sadece arayıp hal hatır sormak için bir arkadaşımızı aramaya daha az zaman ayırabiliyoruz. Telefon görüşmeleri, genellikle hayatımızdaki önemli haberler için saklanıyor ve bu durum çoğu zaman karmaşık ve zorlayıcı olabiliyor.”

26 yaşındaki Jack Longley, tanımadığı numaralara asla cevap vermediğini belirtiyor. Bunun sebebi ise, bu aramaların neredeyse tamamının dolandırıcılardan veya rehberden rastgele numaralar arayan satış temsilcilerinden geldiğini düşünmesi. Bu nedenle birçok genç, hangi aramaların gerçek olduğunu ayırt etme çabasına girmemek adına gelen aramaları göz ardı ediyor.

Ayrıca, gençler arasında arkadaşlarıyla mesajlaşmak ve sesli notlar göndermek oldukça yaygın bir iletişim şekli haline gelmiş durumda. Bu yöntemler, hem daha hızlı hem de daha az baskı hissi yaratarak tercih ediliyor.