Gürcü Hayali Partisi’nin Seçim Zaferi ve Muhalefetin Tepkisi
Gürcistan’da yapılan son seçimlerde, 12 yıldan beri iktidarda bulunan Gürcü Hayali Partisi’nin oyların %54’ünü alarak zafer elde ettiği açıklandı. Ancak, bu sonuçlar muhalefetin bir kısmı ve Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili tarafından tanınmadı. Cumhurbaşkanı, halkı sokaklara çıkarak sonuçları protesto etmeye ve Batılı ülkelere Gürcü halkının iradesini göstermeye çağırdı.
‘YABANCI’ CUMHURBAŞKANI
Cumhurbaşkanının halkı muhalif eylemlere çağırması, bazılarına tuhaf gelebilir. Bu bağlamda Gürcistan’ın geçmişine bakmak faydalı olabilir: 2003 yılında Batı destekli sivil toplum örgütlerinin eylemleriyle gerçekleşen ve ABD ile AB’nin açıkça destek verdiği “Gül Devrimi” adlı ihtilal sonucunda Mihail Saakaşvili cumhurbaşkanı olmuştu. Ancak, Saakaşvili’nin Rus işgali altındaki ayrılıkçı Güney Osetya bölgesini savaşarak geri almaya çalışması, beş gün süren Rus-Gürcü Savaşı’na yol açtı ve bu durum Gürcistan için hem kısa hem de uzun vadede ağır sonuçlar doğurdu.
Şu anda ülkede iki ayrı tablo söz konusu: Bir yanda, hükümet Batı yanlısı olduğunu iddia etse de Rusya ile ilişkilerin normalleşmesini savunuyor. Diğer yanda ise radikal Batı yanlısı ve Rusya karşıtı muhalefet partileri ile Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili yer alıyor. Cumhurbaşkanı Zurabişvili, daha önce Fransız vatandaşı olarak doğmuş, Fransa’nın Tiflis büyükelçisi iken Batılı ülkelerin telkiniyle Gürcü vatandaşlığına geçip Gürcistan dışişleri bakanı olmuş ve ardından siyasette yükselmiştir (bkz. Kuzeyden Notlar, 21.05.2024). Seçimden hemen sonra, “Ben yurtdışından bu nedenle gelmedim” diyerek hükümetin tutumunu Avrupa’ya şikayet etti.
Hükümetin belirgin bir Rusya yanlısı söylemi bulunmamakta. Hatta Başbakan Kobahidze, Gürcistan’ın Rusya ile diplomatik ilişki kurmasının söz konusu olmadığını ve ülkenin yönünün Batı olduğunu seçimlerden sonra tekrar ifade etti. Ancak, hükümetin Rusya’ya yaptırımlara katılmayıp dolaylı ilişkiler yürütmesi Batı’nın tepkisini çekiyor. Ayrıca, hükümetin bu yılın ilkbaharında kabul ettiği yasayla yabancı ülkelerden para yardımı alan sivil toplum kuruluşlarını inceleme altına alması, AB ile olan ilişkilerini ciddi şekilde zedeledi. Hükümet, seçimler öncesinde yabancı destekli örgütlerin seçim sürecine ve olası protesto gösterilerine etkisini minimize etmek için çaba gösterdi.
RUSYA İLE SAVAŞ SÖYLEMİ
İktidar partisinin resmi sonuçlara göre önde olmasının tek nedeni sert politikalar değil. Gürcistan’da toplumun önemli bir kısmı, 2008’de Saakaşvili’nin Rusya ile savaşa girmesini büyük bir hata olarak değerlendiriyor. Hükümet, seçim propagandasında Ukrayna konusunu sıkça kullanarak muhalefetin iktidara gelmesi halinde ülkenin Rusya ile savaşa gireceğini ve Gürcistan’ın Ukrayna’nın kaderini paylaşacağını iddia etti. Ukrayna’nın bu şekilde kötü bir örnek olarak gösterilmesi ise Kiev yönetiminin tepkisini topladı.
Batılı ülkelerin açıklamalarına bakıldığında, seçimlere yönelik eleştiri tonunun giderek sertleştiği görülüyor. Yazıyı kaleme aldığım sırada sadece Litvanya, “Seçimlerin meşruluğu tartışmalıdır” ifadesini kullandı. Eğer muhalefetin gösterileri geniş katılımlı olursa ve uzun süre devam ederse, bu durum Batılı ülkelerin büyük bir kısmının hükümete karşı açık bir tavır almasına ve potansiyel bir renkli devrim girişimine neden olabilir. Bu gelişmelerin nasıl şekilleneceği ise önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.
