Hayvanlarda Öz Farkındalık ve Ayna Testi

Öz Farkındalığın Hayvanlar Üzerindeki Yansımaları

Öz farkındalık, zeka kapasitesiyle ilişkili bir kavramdır ve sadece insanlar için değil, bazı hayvan türleri için de geçerlidir. Bu yeteneği ölçmek amacıyla, 1970’lerden beri çeşitli hayvanlar ayna testine tabi tutulmaktadır. Ayna testi genellikle hayvanların anestetik altındayken vücutlarına bir işaretin çizilmesi veya yapışkan bir kağıdın yapıştırılması şeklinde uygulanır. Independent Türkçe’nin aktardığına göre, hayvan uyanınca aynada gördüğü işaretin kendi vücudunun bir parçası olmadığını fark edip onu çıkarmaya çalışıyorsa, bu testten geçmiş sayılmaktadır.

Emory Üniversitesi’nden primatolog Frans de Waal, “Birçok hayvan testi geçemiyor” diyerek, bu testin herhangi bir eğitim ya da ödül olmaksızın yürütülmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Hayvanların ayna karşısında, görsel bir işareti kendi kendilerine incelemeleri ve bunun spontane bir davranış olması gerektiği üzerinde durmaktadır. Literatürdeki çoğu iddia bu tanıma uymamaktadır.

Geçmişteki Ayna Testleri ve Sonuçları

De Waal’in belirttiği kriterler üzerinden, 1970 yılında yapılan bir ayna testinde dört şempanzenin başarılı sonuçlar gösterdiği kaydedilmiştir.

  • Diğer Primatlar: Daha sonraki yıllarda orangutan, bonobo ve goril gibi diğer primatların da ayna testini geçtiği gözlemlenmiştir.
  • Maymunlar: Maymunların genellikle yansımalarını başka bir hayvan olarak algıladıkları, ancak bazı araştırmalarda ayna testini geçtiklerine dair iddialar bulunmaktadır. Ancak bu hayvanların eğitimden geçirilmiş olmaları, bulguların geçerliliğini sorgulattırmaktadır.
  • Yunuslar: Yunusların aynada kendi yansımalarını tanıyabildiği 2001 yılında ortaya konmuştur; 2018’de yapılan bir araştırmada ise bu memelilerin 24 aylıkken ayna testini geçebildiği belirlenmiştir. İnsanlar genellikle 18-24 aylıkken kendilerini aynada ayırt edebilmekte, dolayısıyla yunusların insanlardan önce öz farkındalık kazanmış olma ihtimali bulunmaktadır.

Hayvanların Öz Farkındalığı ve Etik Sorunlar

New York’taki Bronx Hayvanat Bahçesi’nde yaşayan Happy adındaki fil, ayna testini geçen ilk fil olarak kaydedilmiştir. 2005 yılında yapılan testte, hayvanat bahçesindeki diğer iki fil, kafalarına konan işaretle ilgilenmemiş ancak Happy, aynada kendisini tanıdığına dair belirtiler göstermiştir.

2008 yılında ise, memeli olmayan ilk hayvan olan Avrupa saksağanı, aynada kendisini tanımayı başarmıştır. Vücutlarına yapışkanlı kağıt yapıştırılan bu kuşlar, ayna karşısında bu kağıtları çıkarmaya çalışmış ve ayna yokken kağıtları fark etmemiştir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda, boyayla işaretlenen karınca, balık ve farelerin de ayna karşısında işaretlerini çıkarmaya çalıştığı gözlemlenmiştir. 2024 yılında farelerle yapılan bir çalışmada, bu hayvanların sadece aynada görünen yerlerindeki boyayı çıkarmaya çalıştığı tespit edilmiştir. Bilim insanları bu esnada farelerin beyin aktivitelerini de izlemiş ve bazı beyin hücrelerinin harekete geçtiğini gözlemlemiştir. Ancak benzer bir beyin bölgesinin insanlardaki öz tanımlama ile ilişkilendirilip ilişkilendirilmediği henüz kesinleşmemiştir.

2022 yılında yabani penguenlerle yapılan bir araştırma da, bu hayvanların aynada kendilerini tanıyabildiğine dair işaretler sunmuştur.

Ayna Testinin Sınırları ve Etik Tartışmalar

Fareler ve karınca gibi daha basit organizmaların ayna testini geçebilmesi, gri papağan gibi yüksek zekaya sahip hayvanların bu testi geçememesi, öz farkındalığı ölçmede kullanılan bu yöntemin geçerliliğini sorgulatmaktadır. Cardiff Üniversitesi’nden bilişsel psikolog Ellen O’Donoghue, “Ayna testi, öz farkındalığın bir yönüne ilişkin bir gösterge olabilir” diyerek, “Öz farkındalığa ya hep ya hiç olarak bakma eğilimi var. Bu muhtemelen doğru değil; daha kademeli bir durum söz konusu” şeklinde değerlendirmelerde bulunmaktadır.

Hayvanların öz farkındalığa sahip olduğunu gösteren bulgular, etik soruları da beraberinde getirmektedir. Özellikle farelerin acı çekmelerinin bilimsel deneylerde kullanılmalarına yönelik tepkilere yol açması, bu farkındalığın kanıtlanması durumunda daha da artabilir. Öte yandan, hayvan deneyi savunucuları, insan sağlığı açısından kritik araştırmalar için bu tür deneylerin kaçınılmaz olduğunu ileri sürmektedir. ABD merkezli sivil toplum kuruluşu Nonhuman Rights Project, ayna testini geçen Happy’nin bir kişi olarak değerlendirildiğini ve bu nedenle hayvanat bahçesinde tutulamayacağını öne sürerek dava açmıştır. Ancak New York Temyiz Mahkemesi davayı görmeyi kabul etmesine rağmen, filin bir kişi olmadığına hükmederek hayvanat bahçesinde yasadışı tutulduğu iddiasını reddetmiştir.