
Yapay Zeka ve Geleceği: Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Sürecindeki Rolü
Yapay zeka (YZ), günümüz dünyasında pek çok sektörü dönüştüren en önemli teknolojilerden biri haline gelmiştir. Türkiye de bu dönüşüm sürecine dahil olarak, YZ’nin potansiyelinden yararlanmayı hedeflemektedir. Özellikle teknoloji girişimciliği ile yeni bir girişimcilik kültürü oluşturmak amacıyla yapılan çalışmalar, ülkenin ekonomik büyümesine büyük katkı sağlamaktadır.
Yapay Zeka Ekonomisi: 2030 Tahminleri
Yapay zeka ekonomisinin 2030 yılına kadar yaklaşık 15,7 trilyon dolarlık bir ekonomik hacim oluşturacağı öngörülmektedir. Bu süreçte, YZ’nin dünya genelinde 85 milyon istihdam kaybına yol açarken, 97 milyon yeni istihdam yaratacağı tahmin edilmektedir. Bu rakamlar, YZ’nin iş gücü piyasası üzerindeki etkilerinin ne denli derin olabileceğini göstermektedir.
Yapay Zeka Hazırlık Endeksi: Türkiye’nin Durumu
Oxford Insights’ın 2024 yılı Yapay Zekaya Hazırlık Endeksinde, Türkiye 188 ülke arasında 53. sırada yer almaktadır. IMF tarafından hazırlanan “Ülkelerin Yapay Zekaya Hazır Olma Endeksi”nde ise 50. sırada bulunmaktadır. Bu durum, Türkiye’nin YZ alanındaki gelişimini hızlandırması gerektiğini göstermektedir.
Toplumda Yapay Zeka Algısı
Yapılan araştırmalara göre, katılımcıların %47’si yapay zeka teknolojilerinin olumlu, %27,9’u olumsuz ve %25,1’i kararsız bir tutum sergilemektedir. YZ’nin olumlu etkileri, özellikle kişiselleştirilmiş içerik uygulamaları ve dil bariyerinin ortadan kalkması gibi alanlarda yoğun olarak görülmektedir. Ancak olumsuz etkileri arasında sahte haberler ve yanlış bilgilerin yayılması gibi sorunlar da bulunmaktadır.
İstihdam Değişiklikleri: Yapay Zeka Kullanımının Etkisi
Yapay zeka yatırımları yapan işletmelerin, bu teknolojileri geliştirme ve iş süreçlerine entegre etme konusunda nitelikli personele ihtiyaç duyduğu açıktır. 2023’te yapılan analizler, YZ kullanan işletmelerin %65,5’inin istihdamında değişiklik olmadığını, %25,9’unun istihdamının arttığını ve %8,6’sının istihdamında azalma meydana geldiğini göstermektedir. Bu veriler, toplam istihdamdaki dengenin henüz bozulmadığını ortaya koymaktadır.
Gölge Yapay Zeka: Bireysel Kullanımın Yükselişi
Yapay zeka kullanımının kurumsal düzeyde yeterince benimsenmediği durumlarda, bireylerin kendi başlarına YZ’yi kullanma eğilimi artmaktadır. Bu duruma gölge yapay zeka denilmektedir. Türkiye’de, işletme ekosisteminin YZ kullanma oranı %25 seviyesindeyken, bireysel kullanım oranı %7,5 olarak kaydedilmektedir. Her ne kadar bu durum ilk bakışta olumlu gibi görünse de, ciddi regülasyon ve güvenlik riskleri barındırmaktadır.
Yapay Zeka ve Güvenlik Riskleri
Yapay zeka sistemleri, bankacılık, sağlık, ulaştırma ve güvenlik gibi kritik alanlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak bu yaygın kullanım, beraberinde önemli güvenlik risklerini de getirmektedir. Yapay zeka alanındaki saldırılar; model hırsızlığı, veri çıkarımı, gizli tetikleyiciler ve çift amaçlı sorgular gibi başlıklar altında toplanmaktadır. Bu tür riskler, YZ sistemlerinin güvenilirliğini tehlikeye atmaktadır.
Türkiye’nin Yapay Zeka Stratejileri ve Gelecek Vizyonu
Türkiye, yapay zeka alanında uluslararası rekabet gücünü artırmak için çeşitli stratejiler geliştirmektedir. Bu stratejiler arasında, YZ eğitimi ve araştırma kapasitesinin artırılması, yerli YZ çözümlerinin geliştirilmesi ve uluslararası işbirliklerinin teşvik edilmesi yer almaktadır. Ayrıca, YZ kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla kamu ve özel sektör işbirliklerinin artırılması da büyük önem taşımaktadır.
Sonuç Olarak
Türkiye’nin yapay zeka alanındaki gelişimi, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel dönüşümü de beraberinde getirecektir. Yapay zeka teknolojilerinin etkin bir şekilde kullanılması, ülkenin dijital dönüşüm sürecini hızlandıracak ve uluslararası arenada daha güçlü bir konum elde etmesine yardımcı olacaktır. Bu süreçte, devletin ve özel sektörün işbirliği içinde hareket etmesi büyük önem taşımaktadır.