İklim Değişikliğinin İnsan Sağlığı Üzerindeki Tehditleri Artıyor
Dünya genelinde iklim değişikliğinin insan sağlığına yönelik tehditlerinin alarm verici bir düzeye ulaştığı bildirildi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) işbirliğiyle hazırlanan ve 57 akademik kurum ile Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşlarından 122 önde gelen uzmanın katkıda bulunduğu ‘Lancet Sağlık ve İklim Değişikliği Geri Sayım 2024 Raporu’ yayımlandı. Bu rapor, iklim değişikliğinin sağlık üzerindeki etkilerini izleyen 15 göstergeden 10’unun yeni rekor seviyelere ulaştığını ortaya koydu.
2023 yılı, kalıcı kuraklıklar, ölümcül sıcak hava dalgaları, yıkıcı orman yangınları, fırtınalar ve sellerin insan sağlığı, yaşamları ve geçim kaynakları üzerindeki olağanüstü etkileriyle kayıtlara en sıcak yıl olarak geçti. Geçen yıl, insanlar, olması gereken seviyeden 50 gün daha fazla sağlığı tehdit eden aşırı sıcaklıklara maruz kalırken, aşırı kuraklık, küresel kara alanlarının yüzde 48’ini etkisi altına aldı.
65 Yaş Üstü Sıcak Hava Bağlı Ölümlerde Rekor
65 yaş üstü bireylerde, sıcak hava dalgalarına bağlı ölümler 1990’ların seviyesine kıyasla yüzde 167 oranında bir artış göstererek rekor seviyelere ulaştı. Dünya genelinde insanlar, yürüyüş veya bisiklete binme gibi hafif açık hava egzersizleri yaparken rekor düzeyde ısı stresine maruz kaldı. Artan sıcaklıklar, 512 milyar potansiyel iş gücü kaybına yol açarak, 1990-1999 ortalamasına göre yüzde 49’luk bir artış ve 835 milyar dolar ekonomik kayba neden oldu.
Son 10 yılda, küresel kara alanının yüzde 61’inde, 1961-1990 ortalamasına kıyasla aşırı yağış olaylarında artış gözlemlendi. Bu durum, sel, bulaşıcı hastalıklar ve su kirliliği riskini artırdı. Daha sık görülen sıcak hava dalgaları ve kuraklıklar, 2022’de 124 ülkede 151 milyondan fazla insanın şiddetli gıda güvensizliği yaşamasına neden oldu. Aşırı hava olaylarından kaynaklanan ekonomik kayıpların toplam yıllık değeri ise 2019-2023 döneminde 227 milyar dolara ulaştı.
Sivrisinek Kaynaklı Hastalıkların Yayılması Tehdit Ediyor
Hızla değişen iklim koşulları, sivrisinek kaynaklı ölümcül bulaşıcı hastalıkların yayılması için iklimsel uygunluğu artırdı. Geçtiğimiz yıl, 80’den fazla ülkede tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 5 milyonun üzerinde dang vakası rapor edildi.
Türkiye’nin Durumu
Türkiye’de ise 2014-2023 döneminde her bir bebek ve 65 yaş üstü yetişkin, yılda ortalama 14,8 gün ve 13,7 gün sıcak hava dalgasına maruz kaldı. Özellikle 2023 yılında, bu gruplar sırasıyla 24,8 gün ve 21,9 gün sıcak hava dalgası deneyimledi. Geçen yıl aşırı sıcaklıklara maruz kalma nedeniyle 471 milyon iş gücü saati kaybedilirken, bu kaybın 1990-1999 dönemindeki yıllık ortalamaya göre yüzde 14’lük bir artışa denk geldiği tahmin ediliyor. Sıcaklık nedeniyle iş gücü kapasitesindeki azalmadan kaynaklanan potansiyel gelir kaybının ise 846 milyon dolar civarında olduğu öngörülüyor.
2019-2023 döneminde, Türkiye’nin yüzölçümünün yüzde 82,7’si en az bir ay, yüzde 43,3’ü en az üç ay ve yüzde 11,7’si en az altı ay aşırı kuraklıkla karşı karşıya kaldı.
“Bu Yılki Envanter, En Endişe Verici Bulguları Ortaya Koydu”
Lancet Geri Sayım İcra Direktörü Marina Romanello, raporun değerlendirmesinde, iklim konusundaki eylemsizliğin sağlık üzerindeki yakın tehditlerine yönelik bu yılki envanterin, sekiz yıllık izleme süreçlerindeki en endişe verici bulguları ortaya koyduğunu belirtti. Romanello, “Geçen yıl, aşırı sıcak hava dalgaları, ölümcül hava olayları ve yıkıcı orman yangınları başta olmak üzere iklim değişikliğinin etkileri rekor kırdı.” dedi.
Romanello, “Gezegendeki hiçbir birey ya da ekonomi iklim değişikliğinin sağlık tehditlerinden muaf değil. Fosil yakıtların durmaksızın genişlemesi ve sera gazı emisyonlarının rekor seviyelere ulaşması, sağlık üzerindeki bu tehlikeli etkileri daha da artırıyor ve bugüne kadar kaydedilen sınırlı ilerlemeyi tersine çevirerek sağlıklı bir geleceği daha da ulaşılmaz hale getirme tehdidi yaratıyor.” ifadelerini kullandı.
Romanello, bu tehdide rağmen finansal kaynakların fosil yakıtlara aktarılmaya devam ettiğine işaret ederek, “Her yıl fosil yakıt endüstrisine yatırılan veya sübvanse edilen trilyonlarca doların yeniden kullanılması, temiz enerji ve enerji verimliliğine adil, eşitlikçi bir geçiş ve daha sağlıklı bir gelecek sağlama fırsatı sunacak ve sonuçta küresel ekonomiye fayda sağlayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Lancet Countdown Eş Başkanı Anthony Costello da adil ve sağlıklı bir geleceğe doğru ilerlemek için kaynakların fosil yakıt temelli ekonomiden sıfır emisyonlu bir geleceğe doğru kaydırılmasının önemine dikkat çekerek, “Başarılı bir reform için, finansman mekanizmalarının refahı korumasını, sağlık eşitsizliklerini azaltmasını ve en çok ihtiyaç duyan ülkeler ve topluluklar için sağlık kazanımlarını en üst düzeye çıkarmasını sağlamak üzere, insanların sağlığı iklim değişikliği politikasının önüne ve merkezine yerleştirilmelidir.” çağrısında bulundu.
