
İran Devrim Muhafızları’ndan İletişim Yasakları
Reuters’ın İran’ın istihbarat kaynaklarına dayandırdığı habere göre, İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), Lübnan’da meydana gelen çok sayıda cihaz patlamasının ardından tüm askerlerin her türlü iletişim cihazını kullanmasını yasakladı. Bu yasak, güvenlik endişelerinin artmasıyla birlikte alınan önemli bir önlem olarak görülüyor.
Reuters, “DMO, Lübnan’da geçen hafta meydana gelen ölümcül saldırıda, müttefikleri olan Lübnanlı Şii grubu Hizbullah tarafından kullanılan binlerce çağrı cihazı ve telsizin patlatılmasının ardından tüm üyelerine iletişim araçlarını kullanmamalarını emretti” şeklinde bir bilgi paylaştı. İranlı kaynaklardan biri, DMO liderliğinin Lübnan’da yaşananlardan “derin endişe” duyduğunu ve bu durumla ilgili olarak “geniş çaplı bir operasyon” başlattığını bildirdi. Kaynağın belirttiğine göre, bu operasyon kapsamında DMO temsilcileri, Hizbullah’tan teknik inceleme sonuçlarını ve patlatılan cihazların örneklerini talep etti.
Ayrıca, İran’ın, İsrail istihbarat servisleriyle bağlantılı olabilecek ve bu kişilerden mali ödüller alabilecek şahısları tespit etmek amacıyla, özellikle orta ve üst düzey subaylar olmak üzere Devrim Muhafızları personeli hakkında kapsamlı bir soruşturma başlattığı belirtildi. Bu bağlamda, “İran’daki ve yurtdışındaki banka hesaplarının yanı sıra kendilerinin ve ailelerinin seyahat geçmişleri de inceleniyor” ifadesinde bulunuldu. Kaynak, Lübnan’daki bombalı saldırıların ardından İran’ın askeri ve nükleer tesislerindeki güvenlik önlemlerinin de önemli ölçüde artırıldığını vurguladı.
NE OLMUŞTU?
17 ve 18 Eylül tarihlerinde, Lübnan’ın çeşitli bölgelerinde çağrı cihazları ve telsizler de dâhil olmak üzere birçok iletişim aracında patlamalar meydana geldi. Resmi rakamlara göre, bu olaylar sonucunda 37 kişi yaşamını yitirdi, 3 binden fazla kişi de yaralandı. Bu saldırılarda, İran’ın Lübnan Büyükelçisi Mojtaba Amani de yaralananlar arasında yer aldı.
Hizbullah, Lübnan ve İran, patlamalardan İsrail’i sorumlu tutarak, bu olayların arka planında uluslararası bir komplonun olabileceği görüşünü savunuyor.