Itziar Barrio’nun “Öyleyse En Başa Dönelim” Sergisi: Sanat, Teknoloji ve Emek Üzerine Düşünceler

Itziar Barrio’nun “Öyleyse En Başa Dönelim” Sergisi

Multimedya sanatçısı Itziar Barrio’nun “Öyleyse En Başa Dönelim” adlı sergisi, 23 Mayıs tarihinden itibaren Salt Galata’da sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Bu sergi, Barrio’nun madde üçlemesindeki film ve video yerleştirmelerini yeni üretimlerle bir araya getirerek, teknoloji, emek, madde ve kimlik gibi kavramları derinlemesine irdelemekte.

Serginin programlaması Fatma Çolakoğlu tarafından gerçekleştirilirken, tasarımda Emrehan Altuner’in imzası bulunuyor. Sergi, 29 Eylül tarihine kadar ziyaret edilebilecek.

İlerleyen Teknoloji ve Sanat

Sergi üç bölümden oluşuyor. Üçlemenin ilk ürünü olan video yerleştirme, “Sen Yorgunluktan Ölürken Teleskobuna Kaçıp Işığı Perdeleyen Bir Cin” (A Demon That Slips into Your Telescopes While You’re Dead Tired and Blocks the Light) adını taşıyor. Bu video, teknolojik ilerlemenin seyrini belirleyen bilimsel keşifler ile insan algısının sınırlarını zorlayan astronomik olaylara odaklanıyor. Barrio, videoda fizik profesörlerinin uzayla ilgili görüşlerine ve bir dron fotoğrafçısının gelişen teknolojiyle birlikte hayalini süsleyen unsurlara yer veriyor.

Emek ve İnsan

Üçlemenin ikinci ürünü ise “ROBOTA MML” (2019-süregiden) isimli eser. Bu eser, video ve robotik heykellerden oluşmakta. Barrio, bu çalışmasında ilk kez Karel Čapek’in 1920 tarihli R.U.R. adlı tiyatro oyununda kullanılan robot kavramının etimolojik kökenlerini araştırıyor. Çekçe “robota” kelimesi “mecburi hizmet”, “angarya” ve “köle emeği” anlamlarına gelmektedir. Čapek, bu terimi ilk kez söz konusu eserinde “mekanik işçi” anlamında kullanmıştır. Barrio, bu bağlamda bir robotu, insanların güncel deneyimlerinden ayırarak kimliğe büründürüyor ve bedenin işlevselliğinden toplumsal cinsiyet sorunlarına kadar izleyenleri düşünmeye davet ediyor. Mekanikleşmenin insan üzerindeki etkisi, bir “vücut geliştirmeci” örneği ile gözler önüne seriliyor.

Meditasyon Deneyimi

Üçlemenin son ürünü ise Barrio’nun sanatçı ve besteci Seth Cluett ile birlikte geliştirdiği “Parçacıklı Madde” (Particle Matter) eseridir. Bu video, ABD’nin New Jersey eyaletindeki Nokia Bell Laboratuvarları’nın yankısız odasında gerçekleştirilen ses kayıtlarıyla oluşturulmuş; toz, polen, buhar, duman ve jeolojik olaylara dair görüntüler içermektedir. Barrio, diğer eserlerinde olduğu gibi burada da sanatı ve bilimi bir araya getiriyor. Ortaya çıkan görsel ve işitsel sunum, izleyicilere derin bir meditasyon deneyimi sunuyor.

Sanat, Bakıp Geçmek Mi?

“Öyleyse En Başa Dönelim” sergisi, izleyicilere bir tablo ya da heykelin karşısına geçip sadece “Aaa ne güzelmiş” demeyi vaat etmiyor. Mekânı, zamanı, birlikte çalışmanın ve yaşamanın deneyimini, toplumsal sorunların farklı bir perspektiften ele alınıp yansıtılmasını, bedenin işlevini ve toplumu bir arada tutan tüm değerleri yeniden düşünmeye sevk ediyor. Yaklaşık bir buçuk saatlik gözlemlerim sonucunda, gelenlerin birçoğunun sanatı “bakıp geçmek” eylemine indirgediğini gözlemledim. Barrio’nun üçlemesi, sanatı “bakıp geçme”ye indirgeyenlere karşı bir manifesto niteliği taşıyor.