
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Toplantısı
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin ekim ayı olağan toplantısının ikinci oturumu, Meclis Birinci Başkanvekili Altan İnanç başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda, bir önceki oturumda kadın cinayetlerine ilişkin “Öldüren kadar ölen de suçludur” ifadesini kullanan AK Partili Meclis Üyesi Latif Aydemir’in partisinden istifa yazısı okundu. Aydemir, zarar vermemek adına kesin ihraç talebiyle disipline sevk edilmeden önce AK Parti’den istifa etmişti. İstifa dilekçesinin okunmasının ardından, komisyonlarda Aydemir’in yerine geçecek isimler belirlendi.
TEPKİLER ART ARDA GELDİ
Oturumda CHP’li üyeler, Aydemir’in sözlerine yönelik tepkilerini sürdürdü. CHP Bornova Belediye Meclisi üyesi Yağmur Yurdakul, önceki oturumda AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız’ın İstanbul Sözleşmesi olmasa da kadın hakları için SEDAV (Kadınlara Yönelik Şiddetin Önlenmesi Sözleşmesi) ile ilgili yaptığı açıklamalara yanıt verdi:
YURDAKUL: KEŞKE YARGILAMAK YERİNE KADINLAR VE ÇOCUKLAR NE HALDE BAKSAYDINIZ
“Geçen mecliste Hakan Bey şöyle demişti: 2003 yılına kadar AK Parti hükümetine kadar yürürlükte olmayan, maalesef o gün yürürlüğe giren ve artık tüm yönleriyle uygulanabilir hale gelen SEDAV’ı ortaya koyan AK Parti hükümetidir demişti. SEDAV’ın her dört yılda bir okunan bir raporu var. Türkiye’yi yargılayan ve tavsiyelerde bulunan bu raporda pek çok madde geçiyor. Raporu merak edenler 2022 SEDAV raporunu gözden geçirebilir. Raporu ele almamın sebebi Hakan Bey’in raporun uygulandığını söylemesidir. Ancak komite tam aksi görüştedir. Rapor, ‘Kadınların anne ve eş olarak geleneksel rolünü vurgulayan, böylece kadınların sosyal statüsünü ve mesleki kariyerini baltalayan, ayrıca kadınlara yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin altında yatan nedenlerden biri olan köklü, ayrımcı kalıp yargıların, taraf devletin ailedeki kadın ve erkeklerin rol ve sorumluluklarına ilişkin resmi beyanların devam etmesinden endişe duymaktadır’ diyor. Eğer İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmışsak ne var, SEDAV var, biz de onu uyguluyoruz demişti. SEDAV ise ‘Siz bizi uygulamıyorsunuz, aksine pek çok eksiklik tespit ettik’ diyor. Dolayısıyla, keşke şu raporla bu kadar övünmek yerine bir kez okunsaydı belki bir şeyler yapılmaya ve değiştirilmeye çalışılırdı. Keşke yargılamak yerine kadınlar ve çocuklar ne halde baksaydınız. ‘İnkarcı bir anlayışınız da var’ dedi. Raporu okuduktan sonra kimin eline inkarcı anlayış konusunda söz söylenemeyeceğinin tespit edildiğini düşünüyorum.”
AKSEKİ: KAFADAKİ BU EKSİK DÜŞÜNCELERİ İHRAÇ ETMEMİZ GEREKMİYOR MU?
CHP Urla Belediyesi Meclis Üyesi Devrim Akseki, kadın cinayetleri konusunda Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu rakamlarla ortaya koyarken, Aydemir’in partiden ihraç hamlesinin ‘hakim zihniyeti’ değiştirmediğinin altını çizerek şu ifadeleri kullandı: “Size bazı tarihler vereceğim: 8 Mart 2017, 20 Kasım 2018, 19 Kasım 2019, 26 Ocak 2021, 22 Kasım 2022, 6 Temmuz 2023, 23 Kasım 2023. Bu tarihler, çoğunluğu CHP olan muhalefet partilerinin TBMM’de kadına şiddetin araştırılması için komisyon kurulması önergesini sundukları tarihlerdir. Hepsi AK Parti ve MHP’nin oylarıyla reddedildi. Ancak sevindirici bir haber var: Altı gün önce tüm partilerin katılımıyla bu komisyon kuruldu. Komisyon kurulurken, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı ve AKP Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan, ‘Size şunu net bir şekilde söylemek isterim ki partimizin iktidarı döneminde kadın konusunda her zaman öncelikli olmuştur. Kadına şiddet konusunda çağ atlatan yasal düzenlemeler ortaya koyduk’ dedi. Fakat kadına şiddet ve kadın cinayetleri her yıl artıyor. 2010’dan önce 80-100’lü rakamlardaydı. 2010’dan sonra bu rakam her geçen gün arttı. Geçen yıl 315 kadın öldürüldü. Bunların içinde faili meçhuller yok. Kadın cinayetlerinde OECD sıralamasında birinciyiz. Avrupa’da açık ara birinciyiz. Birçok sebebi var: Eğitim, sosyo-kültürel düzey, yoksulluk, enflasyon… Yoksulluk artarsa kadına şiddet artıyor. Yetersiz cezalar, sokak ortasında Beyoğlu’nda bir kadına tecavüz girişimi. Hepimiz o videoyu gördük. O video, 10 gün önce yaşanan bir olaydı. 10 gün önce nöbetçi hakim, o suçluları serbest bıraktı. Neden? 295 bin hapishane kapasitesine sahip olan ama içeride 360 bin mahkumu bulunan bir ülkede düşünce suçluları hapsedecek yer yokken katilleri ve tecavüzcüleri koyacak yer bulamadığımız için mi? Cezasızlık oranı çok yüksek. İki kızımızın başını surlardan keserek atan, sokak ortasında tecavüz girişiminde bulunan, bir polis memurumuzu şehit eden üç kişinin ortak özelliği… Üçü de gençti ve üçü de uyuşturucu kullanıyordu. Şu anda ülkemiz bir pazar haline geldi. Patlama halinde insanlar uyuşturucu kullanıyor. Alkolün fiyatı arttıkça insanlar uyuşturucuya yöneliyor. Pazartesi günü yaşanan olay… Bir meclis üyesini kınayarak partinizden ihraç etme girişiminde bulunarak kadına yönelik şiddeti engelleyeceğinizi düşünüyor musunuz? ‘Öldüren kadar ölen de suçludur’ demişti. Bu, aslında kadınlarımızı öldüren katillerin kafasındaki düşünce değil mi? Bizim bir meclis üyesini ihraç etmek kadar, kafadaki bu eksik düşünceleri ihraç etmemiz gerekmiyor mu?”
SENGEL: AKP İL BAŞKANLIĞI’NIN GEREĞİNİ YAPACAĞINI DÜŞÜNÜYORLAR
Oturumda söz alan Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Aydemir’in meclis üyeliğinden de istifa etmesinin beklendiğini ifade ederek şu şekilde konuştu: “Bayraklı’da AKP’ye oy veren İzmirli kadınlar, ‘Bizim oylarımızla meclis üyesi oldu. Sadece istifa etmesi ya da atılması yeterli değil. Meclisten de istifa etmesini, AKP İl Başkanlığı’nın gereğini yapmasını bekliyoruz’ diyorlar. İzmirli kadınlar, İzmir’i temsil edemeyecek nitelikte meclis üyesi olduğunu da kendi ifadeleriyle belirtmişlerdir. İki günden beri ne İzmir’e ne İzmir’in erkeğine ne de kadına yakışmayan söylemlerle karşı karşıya kaldık.”