İZSİAD’dan Acil Tedbir Çağrısı: İşsizlik ve İhracat Sorunları

İZŞİAD’dan Acil Tedbir Çağrısı

İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İZSİAD), işsizlik oranlarının %9.2’ye yükselmesi ve haziran ayında 234 bin kişinin işsiz kalması üzerine, üretim süreçlerinin durmaması için acil tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı. Krediye erişimdeki zorluklar, özellikle ihracat yapan üretim sektörleri için büyük sorunlar doğurmakta; döviz kurlarındaki dalgalanmaların ve artan maliyetlerin piyasalarda ciddi sıkıntılara yol açtığını belirten İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Cengiz, hükümete acil önlemler alma çağrısında bulundu.

Cengiz, sıkı para politikasını desteklediklerini ancak bu durumun enflasyonla birlikte ekonomik yavaşlamayı tetiklediğini ifade etti. Artan işsizlik oranlarının stagflasyon riskinin arttığını gösterdiğine dikkat çekti.

“Bizim Sermayemiz Üretim, Bunu Kaybediyoruz”

Cengiz, döviz kurlarının düşük seyretmesinin ve nakde ulaşmanın zorlaşmasının iş dünyasının en büyük sorunları arasında yer aldığını belirtti. Şunları ekledi:

  • “Düşük seyreden döviz kuru, özellikle ihracatçıları zorluyor. İhracatçılarımızın maliyetleri yüksek enflasyon nedeniyle sürekli artmakta, ancak bu maliyetleri ürün fiyatlarına yansıtamadıkları için iş yerlerini kapatma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyorlar.”
  • “İhracat yapan üreticilerimizin içerde maliyetleri artarken, dışarıda döviz bazında kazançları sürekli düşmekte. Bu durum sürdürülebilir değil. Türkiye, doğal kaynaklarını ihraç ederek ayakta durmayan bir ülke; biz üretmek ve ihraç etmek zorundayız.”
  • “Ancak bu döviz kuru ile ihracatçıların pazar payı sürekli düşüyor. Bunun sonucunda işletmeler kepenk indirirken, işsizlik oranı da artıyor. Son açıklanan verilere göre işsizlik %0.7 oranında artarak %9.2’ye ulaştı. Acil olarak krediye ulaşım kolaylaştırılmalı ve döviz kuru enflasyon oranında artırılmalı.”

“Sürekli Kan Kaybederken Hayatta Kalmak Çok Zor”

Cengiz, Mehmet Şimşek yönetimini samimi bularak piyasalarda güven oluşturduğunu belirtti. “Umarım hükümet bu güveni zedeleyecek bir adım atmaz; aksi takdirde zor günler bizi bekliyor” dedi. Türkiye’nin yüksek enflasyon ve durgunluk riskleri ile karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Cengiz, “Emek yoğun sektörler olan tekstil, gıda ve tarım gibi alanlar, yurtdışında rekabet gücünü kaybetmiş durumda” şeklinde konuştu.

“Polonya’nın Gerisine Düştük”

Kendi firmasının Birleşmiş Milletler’in global tedarikçisi olduğunu ve BM’ye konserve ürünleri ihraç ettiklerini belirten Cengiz, “Polonya’daki bir konserve fabrikasının maliyeti bizden daha düşük. İhaleyi aldık, ürünleri onlara yaptırıp BM’ye gönderiyoruz. Kendi tesisimiz varken burada üretemiyoruz. Türkiye’deki üretim maliyeti Polonya’dan bile daha yüksek. Rekabetten uzaklaşıyoruz” dedi.

“Dolar 40 Lira Olmalı”

Enerji, asgari ücret ve diğer maliyetlerin sürekli yükselirken dövizin bu seviyelerde kalmasının mantıksız olduğunu belirten Cengiz, “Yapılması gereken, dolar kurunun en az 40 lira seviyesinin üzerine çıkarılmasıdır. Bu konulara değinirken, asgari ücretin yüksek olmadığını, aksine açlık sınırında bir ücretin insani olmadığını da belirtmek isterim.” ifadelerini kullandı.

“Asıl mesele, vatandaşın alım gücünü yükseltmek için üretim maliyetlerinin düşürülmesidir. Devletin bir kaynak bulup ihracatçıyı ve üreticiyi desteklemesi gerekiyor. Üreticiye ve ihracatçıya özel kredi imkanları tanınabilir. Mevcut kredi maliyetleri, nakite ulaşmanın önündeki en büyük engel. Bir yandan kredilere ulaşamıyoruz, diğer yandan pazar payımızı kaybediyoruz. Sürekli kan kaybeden bir ekonominin ayakta kalması düşünülemez. Son dönemde artan konkordatolar, kötü gidişatı gözler önüne seriyor. Hükümetin acil bir önlem paketi açıklaması şart.”