Kanseri Yendi, Mücadelesini Kaleme Aldı: ‘Kitabım Her Hastaya Umut Olsun İstiyorum’

Bilge Uçar’ın Mücadele Dolu Hikayesi

İzmir’de yaşayan Bilge Uçar, 2017 yılında şiddetli baş ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede beklenmedik bir haber aldı. Beynindeki 5 odacığın ortasında bir tümör olduğunu öğrendi. Bu haber, genç yaşında hayatını köklü bir şekilde değiştirdi. Ege Üniversitesi Hastanesi’nde 2 yıl süren kemoterapi ve ışın tedavisi sonrasında 2020 yılında kanseri yendi. Ancak bu süreç, onun yaşamında yalnızca bir tedavi süreci değil, aynı zamanda bir dönüşüm dönemi oldu.

Kitap Yazma Kararı ve Amaç

Bilge, yaşadığı zorlu süreci ve bu süreçteki duygularını yazıya dökme kararı aldı. Böylece, ‘Ben Bilge’ adını verdiği kitabını kaleme aldı. Kitap, 66 sayfadan oluşuyor ve hastalıkla mücadele eden bireylerin kendilerini yalnız hissetmemeleri amacıyla yazıldı. Bilge, “Hastayken yemek yiyemiyordum, çok fazla kilo verdim. Tedavi sürecinde en çok saçlarımın dökülmesine üzüldüm,” diyerek yaşadığı zorlukları dile getiriyor. Ancak, bu zorlukların üstesinden gelmek için kendisine motivasyon kaynağı buldu. “Kendime ‘herkes hastalıkları yeniyor, sen de yapabilirsin’ dedim,” diyerek, bu motivasyonun ona nasıl yardımcı olduğunu aktarıyor.

İyileşme Süreci ve Destekçiler

Bilge’nin annesi, yaşadığı süreçte ona en büyük destek olan kişilerden biriydi. Annesi onun yaşadıklarını hatırlamadığı yerlerde ona yardımcı oldu. Bilge’nin hastalık sürecinde ailesi, özellikle babası Alpaslan Uçar, onun yanında olarak tedavi sürecine katkıda bulundu. Alpaslan Uçar, işini bırakarak kızının tedavisiyle ilgilendi ve alternatif tıp yöntemlerinden faydalandı. Bilge, bu destekle birlikte kendi hikayesini yazma kararı aldı.

Kitabın Amacı ve Gelecekteki Planlar

Bilge, kitabının okuyan her hastaya umut olmasını istediğini belirtiyor. “Onlar da benim gibi bu hastalığı yenebilirler, üzülmesinler,” diyor. Kitap yazma süreci, onun için yalnızca bir iyileşme değil, aynı zamanda topluma bir mesaj verme aracına dönüştü. Kitap satışlarından elde edeceği gelirle, SMA’lı bebeklere yardım etmeyi hedefliyor. “Kitaplarımı yazarken öğretmenlerim de çok destek oldu, basıldıktan sonra onlara da hediye ettim,” diyerek, destek veren herkese teşekkür ediyor.

Hayatındaki Kedilerin Önemi

Bilge’nin evinde 4 kedisi var ve bu kediler, onun moral kaynağı oldu. Duygusal zorluklar yaşadığı anlarda, kedilerini kucağına alarak kendini daha iyi hissettiğini ifade ediyor. “Bir hareketleri ile gülebiliyorum ve moral bulabiliyorum,” diyor. Bu süreçte kedileriyle olan bağı, ona yalnız olmadığını hissettirdi.

Hastane Sürecinin Zorlukları

Bilge’nin hastaneye gitme süreci, sadece bir tedavi süreci değil, aynı zamanda duygusal bir yolculuktu. Hastane ortamında, hayatını kaybeden pek çok hastaya tanık oldu. “Onları görünce ayrı bir mücadeleye girdim. Hep bu hastalığı yenmek için savaştım,” diyerek, hastane sürecinin getirdiği zorlukları aktarıyor. Bu, ona sadece mücadele etme azmi kazandırmakla kalmadı, aynı zamanda diğer hastalar için bir umut kaynağı olma isteğini de pekiştirdi.

Topluma Mesaj Verme Arzusu

Bilge Uçar, kitabı aracılığıyla diğer hastalara umut vermek istiyor. Yaşadığı zorlukları kaleme alarak, benzer durumdaki bireylere cesaret vermek, onları yalnız hissettirmemek için bir yol arıyor. “Bu kitabım yayıldıktan sonra tekrar kitap yazmak istiyorum,” diyerek, gelecekteki hedeflerini belirtiyor. Bu, onun azminin ve kararlılığının bir göstergesi.

Sonuç Olarak

Bilge Uçar’ın hikayesi, zorluklarla dolu bir yaşamın nasıl umutla şekillendirilebileceğinin bir örneğidir. Özellikle genç yaşta karşılaştığı kanserle mücadelesi, birçok kişiye ilham verecek nitelikte. Hastalığı yenme azmi, yazdığı kitap ve topluma verdiği mesajlarıyla, Bilge’nin hikayesi daha birçok insanın hayatına dokunacaktır.