
Dr. Nar, kronik hastalıkların ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini ve bu durumun zamanında müdahale edilmezse hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebileceğini vurguladı. Hastaların, doktorlarının önerdiği tedavi planına ve ilaç kullanımına titizlikle uyması gerektiğini belirtti.
Bu hastalıkların çoğunlukla sinsi bir şekilde ilerlediğine ve geç fark edildiğinde tedavisinin zorlaştığına dikkat çeken Dr. Nar, “Özellikle yüksek tansiyon, ‘sessiz katil’ olarak adlandırılıyor. Hastalarımız genellikle tansiyon yüksekliğini hissetmeyebilir. Ancak bu durum, organ hasarına yol açmadan önce kontrol altına alınmalıdır.” dedi.
Dr. Nar, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizin bu hastalıkların önlenmesi ve yönetilmesinde büyük rol oynadığını ifade etti. Bu bağlamda, hastalara şu önerilerde bulundu:
- Tuz tüketimini azaltmak
- Düzenli egzersiz yapmak
- Sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek
Bu alışkanlıkların, kronik hastalıkların kontrolünde oldukça etkili olduğunu belirten Dr. Nar, özellikle risk grubunda bulunan bireylerin dikkatli olmalarının son derece önemli olduğunu vurguladı. Aile geçmişinde kalp hastalığı, diyabet veya yüksek tansiyon bulunan kişilerin daha sıkı bir kontrol altında olmalarının hayati önem taşıdığını ifade etti. Erken teşhis, birçok hayatı kurtarabilir.
Ayrıca, hastanelerde sunulan sağlık hizmetlerinin bu tür kronik hastalıkların teşhis ve tedavisinde büyük bir öneme sahip olduğunu söyleyen Dr. Nar, “Hastalar, bu hizmetlerden yararlanarak sağlıklarını güvence altına alabilecekler.” diyerek sözlerini tamamladı.