
Bornova’da Eğitimde Laiklik ve ÇEDES Projesine Tepkiler
Son yıllarda Türkiye’de eğitim sisteminin, siyasi ideolojilere teslim edilmesi, pek çok kesim tarafından eleştirilmekte ve bu durumun, çocukların geleceği üzerindeki olumsuz etkileri gündeme getirilmektedir. DİSK Genel-İş İzmir 7 No’lu Şube, Bornova’da gerçekleştirilen bir basın açıklaması ile bu durumu protesto etti. ÇEDES projesi çerçevesinde ilçede 99 okula imam ve din görevlisi atanması, toplumda büyük bir rahatsızlık yarattı.
Protestolara Destek Veren Kurumlar
Bornova Büyük Çarşı Girişi önünde düzenlenen basın açıklamasına; Karabağlar Belediye Başkanı Halil Kınay, CHP Bornova İlçe Başkanlığı, CHP Bornova Kadın Kolları Başkanlığı, CHP Menderes İlçe Başkanlığı, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği ve Bornova Alevi Dernekleri Platformu gibi birçok sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti destek verdi. Bu birliktelik, eğitimde laikliğin önemini vurgulayan bir duruş sergilemekteydi.
Eğitimde Laiklik ve Çağdaşlık
DİSK Genel-İş İzmir 7 No’lu Şube Sekreteri Uğur Nazlıoğlu, yaptığı açıklamada, eğitimde laikliğin ve çağdaşlığın önemine dikkat çekti. Nazlıoğlu, “Eğitimde laiklik, özgür, eşit ve çağdaş bir toplumun teminatıdır.” diyerek, eğitim sisteminin bu temel değerleri göz ardı etmemesi gerektiğini vurguladı. Son yıllarda eğitim sisteminin, siyasi ideolojilere teslim edilmesi, çocukların geleceğini tehlikeye atmakta ve bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtti.
Çocukların Geleceği İçin Eğitimin Önemi
Eğitim, bilim, sanat, kültür ve sporla şekillenmesi gereken bir alan olarak değerlendirilmektedir. Nazlıoğlu, “Mezarlık temizliği yapmakla ya da sınıflarda mezar ve Kâbe maketleriyle oynamakla eğitim olmaz.” diyerek, eğitimin niteliğinin artırılması gerektiğine dikkat çekti. Eğitimdeki bu tür uygulamaların, öğrencilerin gelişimi için olumsuz sonuçlar doğurabileceği öngörülmektedir.
Din Görevlilerinin Atanması ve Kaynakların Kullanımı
Din görevlilerinin okullara atanması, halkın kaynaklarının tarikatlara aktarılması anlamına geldiği ifade edilmektedir. Bu durum, eğitime ayrılan bütçenin boşa harcandığını ve çocukların eğitim haklarının ihlal edildiğini ortaya koymaktadır. Nazlıoğlu, “Bu kaynaklar, eğitim sisteminin güçlendirilmesi için kullanılmalıdır.” diyerek, eğitimdeki adaletin sağlanması gerektiğini vurguladı.
Halkın Sesine Kulak Verilmesi Gerekiyor
Toplumun her kesiminden gelen tepkiler, eğitimde laiklik ilkesinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Halkın sesine kulak verilmesi ve eğitim sisteminin, siyasi baskılardan uzak bir şekilde yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Bu bağlamda, eğitim alanında yapılacak düzenlemelerin, toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde gerçekleştirilmesi büyük bir önem taşımaktadır.
ÇEDES Projesinin Getirdiği Sorunlar
ÇEDES projesi kapsamında yapılan uygulamalar, eğitim sistemine entegre edilmeden önce, toplumun farklı kesimlerinin görüşlerinin alınması gerekmektedir. Aksi takdirde, eğitimdeki laiklik ilkesinin ihlal edilmesi ve toplumda ayrışmalara neden olunması kaçınılmaz olacaktır. Eğitimdeki bu tür uygulamalar, sadece bireylerin değil, tüm toplumun geleceğini etkileyecek önemli bir konudur.
Sonuç Olarak Eğitimde Laiklik Mücadelesi
Eğitimde laiklik mücadelesinin, sadece bir grup tarafından değil, tüm toplum tarafından sahiplenilmesi gerekmektedir. Bu mücadele, özgür, eşit ve çağdaş bir toplumun inşası için kaçınılmaz bir adımdır. Toplumun tüm kesimlerinin bu konudaki duyarlılığı, eğitim sisteminin daha sağlıklı bir şekilde yapılandırılmasına katkı sağlayacaktır.