Lübnan’daki Saldırı ve Lityum İyon Pillerin Güvenliği Üzerine
Lübnan’da lityum iyon pil kullanılan binlerce çağrı cihazının eş zamanlı olarak uzaktan patlatılması sonucu 12 kişi hayatını kaybetti, 300’ü ağır olmak üzere toplamda 2 bin 800 kişi yaralandı. Bu saldırının ardından, vatandaşların günlük yaşamda kullandığı lityum iyon pil ile çalışan akıllı telefonlar ve diğer elektronik cihazların güvenliği hakkında ciddi endişeler ortaya çıktı.
İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Burak Berk Üstündağ, bu konu hakkında yaptığı açıklamada, “Binlerce telefonu alıp bir yazılım sayesinde eş zamanlı olarak patlatmak mümkün değil. Bu tür iddialar, komplo teorilerinin kalitesini de düşürüyor” dedi.
“1996 YILINDA İLK KEZ İSRAİL TARAFINDAN UYGULANMIŞTI”
Dün yapılan saldırının modifiye edilmiş cihazlar kullanılarak gerçekleştirildiğini belirten Prof. Dr. Üstündağ, “Bu olay, teknolojik cihazların günümüzde nasıl riskler oluşturabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Ancak bu durum, daha çok bir istihbarat başarısının ürünü olarak değerlendirilmeli. Çağrı cihazları uzun zamandır kullanılıyor ve az sayıda verici ile bile uzaktaki gruplara mesaj gönderilebiliyor.” şeklinde konuştu.
- Prof. Dr. Üstündağ, cihazların tedarik zincirinde Hizbullah tarafında bir istihbarat açığı olduğunu vurguladı.
- “Yaklaşık 5 bin adet cihaz, standart yazılım yerine özel bir yazılım ile modifiye edilerek verilmiştir” dedi.
- “1996 yılında İsrail tarafından ilk kez uygulanmış olan bu sistem, hedef kişiye cep telefonu hediye edilerek gerçekleştirildi” ifadesini kullandı.
Çağrı cihazlarını bomba haline getirmenin karmaşık bir durum olmadığını söyleyen Üstündağ, “Burada kullanılan cihazlar, standart bildiğimiz cihazlardan daha kalın ve uzun süreli kullanıma uygun. Bu cihazların içerisine yerleştirilen küçük patlayıcılar etkili bir patlama yaratabiliyor” dedi.
“5 BİN TANE TELEFONU PATLATMAK MÜMKÜN DEĞİL”
Saldırı sonrası oluşan “cep telefonlarımız da patlayabilir” algısının provokatif olabileceğini belirten Üstündağ, “Kullandığımız cep telefonlarının pilleri, yaygın markalar tarafından ağır koşullarda test ediliyor. Bu piller, patlama yapacak şekilde dizayn edilmemiştir” ifadelerine yer verdi.
- “Patlamalar genellikle yanma hadisesi şeklinde gerçekleşir. Dünkü olayda gördüğümüz patlamaların cep telefonları ile ilgili olduğunu düşünmüyorum” dedi.
- “Bu tür komplo teorilerine prim vermemek gerekiyor” uyarısında bulundu.
“CİHAZA FİZİKSEL MÜDAHALEYİ GEREKTİREN BİR OLAY”
Günlük hayatta kullanılan cihazlardaki pillerin, dünkü saldırıdaki gibi patlamasının imkansız olduğunu ifade eden Üstündağ, “Olay, iletişim cihazına fiziksel müdahaleyi gerektiriyor. Standart ticari cihazların öyle bir özelliği yoktur” dedi.
- “Mevcut piller, yavaş boşalacak şekilde tasarlanmıştır ve hızlı bir reaksiyon gösteremezler” şeklinde konuştu.
- “Patlama ihtimali, nadir görülen bir durumdur ve bu da yanlış anlamalara yol açabilir” uyarısında bulundu.
Türkiye’ye getirilen tüm elektronik cihazların Bilişim Teknolojileri Kurumu (BTK) tarafından incelendiğini belirten Üstündağ, “Türkiye’ye ithal edilen cihazların sertifikaları, BTK tarafından kontrol ediliyor. Bu, kamu kurumları ve emniyet için geçerli bir durumdur.” dedi.
Teknolojideki gelişmelerin farklı hassasiyetler ortaya çıkardığını ifade eden Prof. Dr. Üstündağ, “Dün yaşanan olay, sadece elektronik yöntemlerle patlayıcıların harekete geçirilmesi değil, aynı zamanda biyolojik yöntemler gibi tehditlerin de var olduğunu gösteriyor” dedi.
“SİSTEMİNE SIZABİLİRSEN BİR ARABAYA KAZA YAPTIRABİLİRSİNİZ”
Siber güvenliğin hayati önemine vurgu yapan Üstündağ, “Herhangi bir kontrol sistemine sızarak, o sistemin işleyişini manipüle edebilirsiniz. Bu durum, ciddi güvenlik açıklarına yol açabilir” dedi.
- “Dünya genelinde siber saldırılar, fiziksel hasar veren saldırılara dönüşebilir” uyarısında bulundu.
- “Yerli üretimin kontrol edilmesi, güvenliği artırmak açısından büyük önem taşımaktadır” dedi.
Yerli üretimin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Üstündağ, “Yerli üreticiler ile ilgili düzenlemeler yapmak daha kolaydır ve bu, güvenlik açısından büyük bir avantajdır” diye ekledi.
