Mahkeme Kararı ve Siyasi Gelişmeler

Mahkeme, af yasasının “kamu parasını kötüye kullanma” suçunu kapsamadığına karar verdi. Bu kararla birlikte, Ekim 2017’de Belçika’ya kaçan eski Katalonya Özerk Hükümet Başkanı Carles Puigdemont hakkındaki ulusal arama ve yakalama emri devam etti. Puigdemont, Katalonya’da 12 Mayıs’ta yapılan yerel parlamento seçimlerinde lideri olduğu Katalonya İçin Birlik (Junts) partisinden seçilmiş olmasına rağmen İspanya’ya giriş yapması halinde tutuklanacak.

Yargıtay ayrıca, eski Katalonya Özerk Hükümet üyeleri Toni Comin ve Lluis Puig hakkındaki ulusal arama ve tutuklama emirlerini sürdürürken, mevcut durumda serbest ancak siyasi yasaklı olan Oriol Junqueras, Raul Romeva, Jordi Turull ve Dolors Bassa‘nın da af yasasının dışında bırakıldı. Mahkeme, “devlete itaatsizlik” suçunun affa dahil olup olmadığını Avrupa Adalet Divanı‘na soracağını açıkladı.

Puigdemont’un Değerlendirmesi ve Yasal Süreç

Puigdemont, mahkeme kararıyla ilgili yaptığı açıklamada, Yargıtay hakimlerini hukukun üstünlüğünü zedelemekle suçladı. İspanya’da bölünme, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve eşitlik konularında tartışmalara neden olan “Katalonya’da Kurumsal, Siyasi ve Sosyal Normalleşmeye Yönelik Af Yasası” tasarısı, 30 Mayıs’ta Meclis’ten onay almıştı. Ancak Yargıtay, ayrılıkçı Katalan siyasi liderler için affı geçersiz kıldı. Puigdemont ve diğer Katalan siyasetçilerin Anayasa Mahkemesine itiraz etme hakları bulunuyor.

Katalonya Bağımsızlık Süreci

Katalonya’da bağımsızlık yanlısı siyasi girişimler 2012’de başladı. Dönemin Katalonya Özerk Hükümet Başkanı Artur Mas’ın liderliğinde 9 Kasım 2014’te yasa dışı ilk bağımsızlık referandumu gerçekleşti. Ardından, 1 Ekim 2017’de yasa dışı bağımsızlık referandumu düzenlendi ve Katalonya Özerk Yönetim Parlamentosu tek taraflı bağımsızlık ilan etti. Bu süreç sonucunda Puigdemont ve diğer Katalan siyasetçilerin bazıları ülkeyi terk ederken bazıları tutuklandı ve hapis cezalarına çarptırıldı.