
Mpox Virüsü ve Türkiye’deki Durum
Maymun çiçeği olarak da bilinen mpox virüsünün, Afrika’da hızla yayılan ve tehlikesi artan bir alt türü, Avrupa’da ilk kez 15 Ağustos 2023 tarihinde İsveç’te tespit edildi. Bu durum, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından aynı gün küresel acil durum ilan edilmesiyle sonuçlandı. Mpox salgınları, dünyanın farklı bölgelerinde eşzamanlı olarak yaşanıyor. Özellikle Eylül 2023’te tespit edilen “Clade 1b” adlı daha ölümcül alt tür, Avrupa’daki vaka artışlarının başlıca nedeni olarak öne çıkıyor.
Türkiye Sağlık Bakanlığı, 15 Ağustos 2023 tarihinde X üzerinden yaptığı açıklamada Türkiye’de 2024 yılı itibarıyla mpox vakasına rastlanmadığını duyurdu. Açıklamada, Türkiye’de “herhangi bir kısıtlama veya ek tedbir ihtiyacı” bulunmadığı vurgulandı. Bakanlık, “Gerekli çalışmalar titizlikle yürütülmekte ve bilim kurulumuz ile sağlık altyapımız bu süreci dikkatle takip etmektedir. Güncel bilgiler kamuoyuyla paylaşılacaktır,” ifadelerini kullandı.
BBC Türkçe‘ye konuşan Gazi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Profesör Doktor Esin Şenol, Türkiye’de maymun çiçeği virüsüne karşı şu ana kadar “aktif tarama” yapılmadığını, ancak bazı sağlık kurumları ve personelinin çabalarıyla 10-12 vaka tespit edildiğini belirtti. Şenol, maymun çiçeği virüsünün 2022’den bu yana farklı türlerinin etkin olduğunu ifade etti ve şu noktaları ekledi:
- “Türkiye’de daha önce vakaların görüldüğünden eminiz. Ancak, 2023’e kadar görülen türlerle sınırlı kalmıştır.”
- “2023’teki 2. küresel acil durum ilanına yol açan tür, Avrupa’da ilk kez İsveç’te tespit edildi ve henüz Türkiye’de görülmedi.”
- “Afrika’daki vakaların %70’i, Avrupa ve Amerika ise %30’unu oluşturmaktadır. Avrupa’da toplam vaka sayısı 26 bin civarındadır ve ülkelerdeki vakalar yüzlerce sayıda artış göstermektedir.”
Şenol, virüsün bu yeni alt türünün daha hızlı yayıldığını ve hastalığın daha şiddetli geçmesine yol açtığını belirtti. Bu virüsün bulaşma yolları hakkında, “Ortak eşya kullanımı, tokalaşma, dokunma ve öpüşme gibi yakın temaslar bulaşmaya yol açabilir,” dedi. Ayrıca, “Yüz yüze yakın mesafede uzun süreli konuşma ve nefes nefese bir temasın olması, bulaşma ihtimalini artırıyor,” diye ekledi. Şenol, maymun çiçeği salgınının dikkatle takip edilmesi gerektiğini, ancak şu anda “korkacak bir şey olmadığını” ifade etti. Şenol, şu önerilerde bulundu:
- Tüm hekimlerin vaka bildirimini yapması.
- Saha çalışmalarının koordine edilmesi.
- Bir salgın hazırlık stratejisinin geliştirilmesi.
- Aşı ve ilaç tedariğinin sağlanması.
- Aktif tarama yapılması.
Türkiye’de Vaka Olma İhtimali
‘HASTALIĞIN TÜRKİYE’DE OLMAMA ŞANSI DÜŞÜK’ Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Profesör Doktor Mehmet Ceyhan, Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasındaki “Rastlanmadı” ifadesine dikkat çekti. Ceyhan, “Bunu söylediğinizde, ‘Böyle bir hasta başvurmadı’ ya da ‘Vaka tespit edilenlerde test negatif çıktı’ demektir. Ancak, Türkiye’de vaka yoktur demek mümkün değildir. Çünkü Afrika’da başlayan ve 13 Afrika ülkesine yayılan, Avrupa, ABD, Asya ve Rusya gibi geniş bir coğrafyaya ulaşan bir salgın söz konusu,” dedi.
Ceyhan, Türkiye’nin diğer ülkelerden farklı bir önlem almadığını vurgulayarak, “Bu nedenle Türkiye’de vaka varsa, şu an bunu bilmiyoruz. Ancak, bu kadar yayılmış bir hastalığın Türkiye’de olmama ihtimali oldukça düşük,” ifadelerini kullandı. Virüsün en çok yayıldığı ülkelerden biri Demokratik Kongo Cumhuriyeti. Ceyhan, maymun çiçeğine karşı COVID-19 salgını döneminde uygulanan toplu kapanma veya maske zorunluluğu gibi önlemlerin gereksiz olduğunu belirtti.
Ceyhan, “Maymun çiçeği, solunum yoluyla bulaşan büyük pandemilerden farklı bir hastalık. Bu nedenle maske kullanımı veya iş yerlerinin kapatılması gerekmiyor. Temasla bulaşan bir hastalık olduğundan, erken tanı konulması ve hastanın toplumla temasının kesilmesi yeterli olacaktır,” diye ekledi. Ayrıca, “Maymun çiçeği virüsü için aşı dışında etkin bir koruma yok. Bu yüzden Türkiye’deki risk gruplarının belirlenip aşılanması gerekiyor,” şeklinde konuştu.
Ceyhan, risk gruplarını ise şu şekilde tanımladı:
- Demokratik Kongo ve çevresindeki ülkelerden gelen bireyler.
- İstanbul’u Batı ülkelerine giden uçuşlar için sık kullanan kişiler.
- Afrika’dan Türkiye’ye gelen öğrenciler.
- Türk vatandaşlarının, Afrika ülkelerine günlük uçuşlarının olması.
- İş insanlarının sık seyahat etmesi ve birçok derneğin kıtada faaliyet göstermesi.
- Belli ülkelerde Türk askerlerinin bulunması.
Son olarak, Ceyhan, “Bu grupların hepsini riskli kabul edip, ona göre önlem almak gerekmektedir,” diyerek sözlerini tamamladı. Ayrıca, maymun çiçeği aşısının iki doz halinde uygulandığı bilgisini de paylaştı. Ceyhan, maymun çiçeğinin solunum yoluyla yayılan virüslere kıyasla daha yavaş yayıldığını ve can kaybının da daha az olduğunu ifade etti. “Mevcut pandemide ölüm oranı %4. 2022’de daha az tehlikeli bir türü görmüştük, o zaman bu oran %1’di,” diye ekledi.