
Yemen’de Husi Militanlarının Artan Etkisi
Son yıllarda, Yemen’deki Husi militanları, bölgedeki güç dengesini önemli ölçüde değiştiren bir aktör haline geldi. Tahran tarafından desteklenen bu cihatçı grup, yalnızca Yemen içinde değil, aynı zamanda komşu ülkelerde ve uluslararası arenada da etkisini artırıyor. Özellikle, Husilerin Tel Aviv’i balistik füzelerle hedef alması, dünya genelinde alarm zillerinin çalmasına neden oldu.
İsrail’in Husi Tehdidi Karşısındaki Stratejileri
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bu saldırının ardından Husilere karşı kapsamlı bir harekât başlatacaklarını duyurdu. Netanyahu, Husilerin yalnızca uluslararası deniz taşımacılığı için değil, aynı zamanda global düzen için de bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Ancak, bu saldırıların tarihine dair herhangi bir bilgi vermemesi, bölgedeki belirsizliği artırıyor.
Husilerin Füzeleri ve Stratejik Önemi
Emekli diplomat Uluç Özülker tarafından yapılan değerlendirmelere göre, Husilerin elinde bulunan füzeler, bölgedeki güç dengesini değiştiren tek unsur değil. Özellikle Hürmüz Boğazı’nın kontrolü, enerji güvenliği açısından kritik bir öneme sahip. Özülker, “Hürmüz Boğazı kapandığı takdirde, enerji yönünden Çin başta olmak üzere pek çok ülkeyi sıkıştırabilir” diyerek, Husilerin temsil ettiği güçlerin sadece askeri kapasiteleriyle sınırlı olmadığını ifade etti.
İsrail-Husi Geriliminin Tarihsel Arka Planı
İsrail-Husi gerginliğini anlamak için, bölgedeki tarihsel dinamiklere bakmak gerekir. Husilerin, İran ile olan ilişkileri, onları sadece Yemen içinde değil, bölgedeki diğer güçlerle de çatışma noktasına getirmiştir. Özülker, “İsrail’in şu an orada bir kabiliyeti yok” diyerek, bu gerilimin yalnızca bir işgal olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirtiyor.
Suriye’deki Gelişmelerin Bölgesel Etkileri
Suriye’de yeni yönetimle ilgili atılacak her adım, İsrail’i de dolaylı yoldan etkilemektedir. Özülker, Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda verilen mesajların, İsrail’in Golan Tepeleri üzerindeki ısrarı ile çeliştiğini vurguluyor. İsrail’in Golan’dan ‘geri dönüş yok’ diyerek bölgedeki varlığını sürdürmesi, Suriye’deki cihatçı grupların da hareket alanını genişletiyor.
Heyet Tahrir Şam ve Yeni Yönetim
Cihatçı terör örgütü Heyet Tahrir Şam (HTŞ) lideri Ahmet eş Şara (Muhammed el Colani), “Yeni Suriye, İsrail’e tehdit oluşturmuyor” açıklamasında bulundu. Ancak, bu durumun arka planında ABD’nin etkisi olduğu düşünülüyor. Özülker, “Colani, ABD’den talimat aldı” diyerek, bu yeni yönetimin ne kadar süreyle etkili olabileceği konusunda belirsizlikler olduğunu ifade etti.
Husi Militanlarının Deniz Taşımacılığı Üzerindeki Etkisi
Kızıldeniz’de sık sık Batılı gemilere saldırılar düzenleyen Husi militanları, bu yılın Kasım ayında Panama bandıralı Anadolu S isimli Türk kargo gemisine iki kez füze saldırısı düzenlemiştir. Bu olay, Husilerin uluslararası deniz taşımacılığı üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor. Bu tür saldırılar, sadece bölgedeki güvenliği tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda global ticaret yollarını da tehlikeye atıyor.
Sonuç Olarak
Yemen’deki Husi gelişmeleri, bölgedeki güç dinamiklerini değiştiren önemli bir faktördür. Husilerin askeri kapasitesi, yalnızca kendi sınırları içinde değil, uluslararası düzeyde de büyük yankılar uyandırmaktadır. Özellikle, enerji güvenliği, uluslararası deniz taşımacılığı ve bölgesel politikalar açısından Husilerin rolü giderek daha kritik hale gelmektedir.