
Son zamanlarda sosyal medyada yayılan görüntülerde, bir genç erkeğin kendini ateşe vermeye çalıştığı anlar, polis tarafından engellendiği sırada kaydedildi. Genç adam, “Ben gazeteciyim. Lütfen yalan haberi durdurun” diye haykırırken, çevresindekiler büyük bir şok yaşadı. Protesto alanında, bir kişi hızla su atarak yangını söndürmeye çalıştı; polis ise bu trajik eylemi gerçekleştirmeye çalışan gence müdahale etti. Görgü tanıkları, bu kişinin kolunda yanıklar olduğunu ve çok zor durumda olduğunu belirtti.
İlgili olayda, kendini ateşe veren kişinin “CBS’te gazeteci olduğunu” ifade ettiği ve “CBS’in Gazze’de yalan haber yaptığını” dile getirdiği aktarıldı. Bu tür eylemler, ABD’de son zamanlarda artış göstermiş durumda. Özellikle İsrail’e destek veren politikalar nedeniyle, bugün yaşanan olayla birlikte toplamda dört eylemci kendini yakma protestosu gerçekleştirmiştir.
- İlk protesto, 1 Aralık 2023’te Georgia eyaletinin Atlanta şehrinde gerçekleşti. Kimliği açıklanmayan bir kişi, ABD’nin İsrail’e destek politikalarını protesto etmek amacıyla İsrail’in Atlanta Başkonsolosluğu önünde kendini ateşe verdi. Ağır yaralanan bu şahıs hastaneye kaldırıldı; yetkililer, protesto sırasında yanında bir Filistin bayrağı bulunduğunu açıkladı.
- Diğer bir dikkat çekici eylem, 24 Şubat 2024’te ABD Hava Kuvvetleri’nde aktif görevde olan 25 yaşındaki Aaron Bushnell tarafından gerçekleştirildi. Bushnell, Washington’daki İsrail Büyükelçiliği önünde kendini yakarak, sosyal medyada canlı yayın yaptı. Üzerinde askeri üniformasıyla, “Artık soykırım suçuna iştirak etmeyeceğim” diyerek başından aşağı benzin döktü. Dakikalarca “Filistin’e özgürlük” diye bağırdıktan sonra hayatını kaybetti.
- ABD’nin Boston kentinde ise 11 Eylül tarihinde, sosyal medyada kendini Matt Nelson olarak tanıtan bir kişi, “Gazze’deki soykırımı” protesto eden bir video paylaştıktan hemen sonra kendini ateşe verdi. Bu olay, toplumda büyük bir yankı uyandırdı ve birçok kişi tarafından kınandı.
Bu tür protestolar, yalnızca bireysel bir eylem olarak değil, aynı zamanda daha geniş bir toplumsal hareketin parçası olarak değerlendirilmektedir. Özellikle medya ve kamuoyunda yer bulan bu olaylar, insanların duyduğu derin rahatsızlığın ve adalet arayışının bir yansımasıdır.