Putin’den BRICS Açıklamaları ve Orta Doğu Meselesi
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, birçok ülkenin BRICS’e katılma arzusunu aktardı. Kazan’da düzenlenen zirveye 35 ülkenin katıldığını ifade eden Putin, BRICS’in genişlemesi için bir yol haritası üzerinde anlaştıklarını belirtti. “BRICS ülkeleri, genişleme yolunda ilk aşama olarak Birlik için ortak ülkelerin bir listesini oluşturma konusunda anlaşmaya vardı.” dedi.
Putin, birliğe katılacak ülkelere davet göndereceklerini dile getirerek, “Bugünkü ve dünkü etkinliklere katılan bazı ülkeler, BRICS’in çalışmalarına tam katılma yönünde öneri ve taleplerini bize ilettiler. Gelecekteki ortak ülkelere bu sıfatla davet ve önerimizi göndereceğiz. Çalışmalarımıza katılım konusunda olumlu yanıt aldığımızda, kimin bu listede yer aldığını ilan edeceğiz. Tam cevap almadan şimdi açıklamak doğru olmaz.” şeklinde konuştu.
Putin, Batılı ülkelerin uyguladığı yaptırımların uluslararası ödemelerde yarattığı sorunlara da değinerek, “Şu anda SWIFT’e bir alternatif yaratmıyoruz. Ancak uluslararası ödemelerdeki sorunlar önemli. Bu sebeple ulusal para birimlerinin kullanılmasına yönelik adımlar atıyoruz.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Rusya, Çin ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin ekonomilerinde hızlı bir gelişme beklediklerini vurgulayan Putin, Güney Asya ve Afrika ülkelerinin de ekonomik büyüme alanında önemli bir rol oynayacağını sözlerine ekledi.
BRICS’te bu bölgelere yatırım hedefleyen bir platform oluşturmayı planladıklarını belirten Putin, BRICS bünyesindeki Yeni Kalkınma Bankası temelinde bir çalışma grubu kuracaklarını kaydetti.
Filistin Devletinin Kurulması Gerektiği Vurgusu
Putin, basın toplantısında uluslararası konulara da değinerek, Orta Doğu’daki durumun endişe verici olduğunu ve daha da kötüleşmesini istemediklerini ifade etti. “Kimse bölgede çatışmaların büyümesini ve büyük savaşa dönüşmesini istemiyor.” diyen Putin, bölgedeki gerginlik seviyesinin düşürülmesinin mümkün olduğunu ancak bunun için dikkatli adımlar atılması gerektiğini vurguladı.
Gazze Şeridi’ndeki durumu değerlendirerek, “Gazze’de olanlara üzülmeyen insan yok. 40 binden fazla insan öldü. Bu ölümlerin çoğu kadın ve çocuklardan oluşuyor. Gazze’deki durum, çatışma nedenlerinin ortadan kaldırılmasıyla çözülebilir. Bu nedenlerden biri de Filistin devletinin kurulmasıdır. Bu konuda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanması gerekiyor.” dedi.
Türkiye’ye Teşekkür ve Ukrayna ile Müzakereler
Rusya’nın savaş halinde olduğu Ukrayna ile yeniden müzakere başlatma ihtimali üzerine konuşan Putin, 2022’de İstanbul’da gerçekleşen müzakereleri hatırlatarak, Türkiye’ye duyduğu minnettarlığı dile getirdi. “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Ukrayna heyetiyle müzakereler için platform sağlamasından dolayı teşekkür ederim.” dedi.
Ukrayna tarafının bu müzakerelerde sağlanan anlaşmalardan vazgeçtiğini belirten Putin, “Geçenlerde Sayın Erdoğan’ın danışmanı, New York’tan arayarak yeni bir müzakere teklifi olduğunu bildirdi. Bunu kabul ettim. Ancak ertesi gün Kiev yönetiminin lideri, bizimle herhangi bir müzakerede bulunmayacaklarını açıkladı.” şeklinde konuştu.
Ukrayna’nın müzakere masasına oturmak istemediğine dikkat çeken Putin, “Ukrayna yönetimi müzakere etmeyi istemiyor çünkü savaş durumunun kaldırılması ve ardından başkanlık seçimlerinin yapılması gerekiyor. Demek ki buna hazır değiller, ancak top onların tarafında.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin daha önce Karadeniz’deki gemilerin ve nükleer enerji tesislerinin güvenliğine ilişkin inisiyatifte bulunduğunu hatırlatan Putin, Rusya’nın bunu kabul ettiğini ancak Ukrayna tarafının bu konudaki müzakerelerden vazgeçtiğini kaydetti. “Ukrayna yönetimi irrasyonel hareket ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Barış Teklifleri ve Askeri Durum
Çin ve Brezilya’nın Ukrayna meselesinin çözümüne ilişkin barış teklifinde bulunduklarını dile getiren Putin, “Sahadaki gerçeklere dayanarak her türlü barış teklifini değerlendirmeye hazırız.” vurgusunu yaptı. Ukrayna’daki cephede Rus ordusunun ilerlediğini ifade eden Putin, Ukrayna’nın sahada “ciddi kayıplar” verdiğini aktardı. “Geçen yıl karşı saldırıda 16 bin, son bir ayda ise Kursk yönünde 26 bin askerini kaybetti.” dedi.
Batı’nın Ukrayna’daki çatışmalara dahil olduğunu savunan Putin, NATO askerlerinin Ukrayna ordusunun operasyonlarında yer aldığını iddia ederek, NATO’nun Ukraynalı askerlere eğitim verdiğini ve Ukrayna’nın NATO’ya ait yüksek teknoloji silahları kullandığını belirtti.
Trump’ın Tehditlerine Yanıt
NATO’nun genişlemeye devam ettiğini belirten Putin, bunun Rusya’nın güvenliği için bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın, “Putin’i Ukrayna’ya saldırması halinde Moskova’ya saldırmakla tehdit ettiği” yönündeki açıklamasıyla ilgili soruya ise “Bunu hatırlamıyorum ve ciddiye alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Herkesi tehdit edebilirsiniz, ancak Rusya’yı tehdit etmenin bir anlamı yok çünkü bu bizi canlandırıyor.” yanıtını verdi.
Putin, Trump’ın Ukrayna’daki savaşı sonlandırma isteğine önem verdiklerini ifade ederek, ABD ile başkanlık seçiminden sonra etkileşime açık olduklarını, seçimlerin ardından ikili ilişkilerin yönünün ABD’ye bağlı olduğunu vurguladı. Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle de etkileşime açık olduklarının altını çizdi.
Kuzey Kore ile Ortaklık Anlaşması
Kuzey Kore askerlerinin, Ukrayna’da savaşmak üzere Rusya’da bulunduğuna dair çıkan görüntülerle ilgili soruya yanıt veren Putin, “Görüntüler ciddi bir şey. Görüntü varsa, bu bir şey yansıtıyor demektir. Şunu hatırlatmak isterim ki, Ukrayna’daki gerginliğin artmasına Rusya’nın eylemleri değil, özellikle ABD’nin desteklediği 2014’teki darbe yol açtı.” ifadelerini kullandı.
Kuzey Kore ile kapsamlı bir ortaklık anlaşması imzaladıklarını anımsatan Putin, Rus Parlamentosunun alt kanadı Devlet Duması’nın bu anlaşmayı onayladığını aktardı. “Kuzey Kore yönetiminin yaptığımız anlaşmaları ciddiye aldığından şüphemiz yok; ancak bu anlaşmanın 4. maddesi gereği neyi ne şekilde yapacağımız bizim işimiz. Öncelikle bu anlaşmanın 4. maddesinin uygulanmasına ilişkin müzakerelerin yapılması gerekiyor.” diyerek sözlerini tamamladı.
