Sağlık Bilimleri Üniversitelerinde Adrese Teslim Kadro İlanları Tartışması

Sağlık Bilimleri Üniversiteleri ve Kadro İlanları Üzerine Tartışmalar

Üniversitelerin yayımladığı kadro ilanlarında adaylardan istenen ölçütler, son zamanlarda “adrese teslim atama” tartışmalarını yeniden gündeme getirmiştir. Özellikle, mütevelli heyetinin beş üyesinden dördünün Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenmesi nedeniyle emek ve meslek örgütleri, Sağlık Bilimleri Üniversitesi için “Sağlık Bakanlığı Üniversitesi” tanımını kullanmaktadır. Bu bağlamda, en son Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin yayımladığı kadro ilanı dikkat çekici bir tartışma konusu olmuştur.

Resmi Gazete’de yayımlanan ilanda, toplamda 17 kalemde, her bir kalem için yalnızca tek kişilik pozisyonlar açılmıştır. Bu ilanların büyük bir kısmı, nitelikleri bakımından “adrese teslim” olarak değerlendirilmekte. Adayların çalışma alanları ve diğer başvuru koşulları, genellikle kısıtlayıcı şartlar içermektedir. Ayrıca, “kişiye özel ilan” meselesi ile ilgili olarak, Yüksek Öğretim Kurumu’nun (YÖK) ve Danıştay’ın daha önce almış olduğu kararlar da bulunmaktadır.

  • YÖK, 9 Mart 2021 tarihinde yayımladığı yönetmelikte, “İlana başvuru koşulu olarak adayların lisansüstü tez veya uzmanlık tezi adlarının kısmi veya tamamı yazılamayacağı gibi ilanda sadece belirli bir adayı tanımlayan özel şartlara yer verilemez” ifadesine yer vermiştir.
  • Danıştay İdari Davaları Daireler Kurulu da, başvuru koşullarının kişiye özel olmaması gerektiğine dair karar vermiştir.

CHP’nin Gölge Sağlık Bakanı Zeliha Aksaz Şahbaz, konuya ilişkin Cumhuriyet gazetesine yaptığı değerlendirmede, “Bu durum, anayasanın, hukukun, adaletin ve fırsat eşitliğinin nasıl yok sayıldığının açık bir göstergesidir. Kamu kurumlarında şeffaf ve adil bir yerleşme ve yükselme sürecinin sağlanması, devletimizin temel değerlerinden biri olmalıdır. Ancak, adrese teslim açılan ilanlar, ülkemiz gençlerinin umudunu ve devlete olan güvenini sarsmakta, aynı zamanda kurumları çürütmektedir. Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi yönetiminin bu tutumu, devlet kurumlarının ve üniversitelerin ne denli yozlaştığının acı bir tablosunu çizmektedir.” ifadelerini kullanmıştır.