Taraklıların Şaşırtıcı Kaynaşma Yeteneği: Yeni Araştırma Buluntuları

Taraklıların Şaşırtıcı Özellikleri: Kaynaşma Yeteneği

Denizanasına benzeseler de, taraklılar (Ctenophores) aslında onların oldukça uzak akrabalarıdır. Bu ilginç canlıların boyu birkaç milimetre ile 1,5 metre arasında değişmektedir. Araştırmalar, taraklıların yaklaşık 700 milyon yıl önce ortaya çıktığını ve günümüzde hayatta olan en eski hayvan grubu olma özelliğini taşıdığını göstermektedir. Özellikle, bu şubedeki Mnemiopsis leidyi gibi türlerin kendini yenileme yeteneği ile dikkat çektiği bilinmektedir. Ancak yakın zamanda keşfedilen başka bir çarpıcı özellik, bilim dünyasında heyecan yaratmıştır.

Farklı Zaman ve Mekanlardan Gelen Organizmalar

Independent Türkçe’nin aktardığına göre, bir laboratuvar akvaryumunda tuhaf bir şekle sahip M. leidyi gören araştırmacılar büyük bir şaşkınlık yaşadı. İki ağzı ve iki poposu olan bu canlıların, ayrı ayrı organizmaların birleşiminden oluştuğundan şüphelenildi. Ekip, bu durumu daha iyi anlamak için bir deney gerçekleştirdi.

Current Biology adlı hakemli dergide 7 Ekim Pazartesi günü yayımlanan araştırmada, farklı zamanlarda farklı yerlerden alınan taraklıların vücutlarının bir kısmı kesildi. Bilim insanları, M. leidyi bireylerini ikili gruplara ayırarak yaralarının birbirine değecek şekilde gece boyunca kendi haline bıraktılar. Sabah olduğunda, 10 çiftten 9’unun birleşerek tek bir organizma haline geldiği gözlemlendi.

Deneyin Sonuçları ve Önemi

ABD’deki Kaliforniya Üniversitesi Berkeley kampüsünden çalışmanın ortak yazarı Dr. Oscar Arenas, “Kaynaşmayı tutarlı bir şekilde yeniden üretebileceğimizi fark edince süreyi kısalttık ve nihayetinde petri kabındaki kaynaşmanın birkaç saat içinde gerçekleştiğini gördük.” ifadelerini kullanmıştır. Kaynaşan organizmanın önceden bağımsız olarak yaşayan bir tarafını dürten ekip, tüm canlının tepki verdiğini gözlemledi. Bu durum, sinir sistemlerinin birleştiğine dair önemli bir işaret olarak değerlendirilmektedir. Araştırmacılar ayrıca, sindirim sistemlerinin de kaynaştığını belirtmektedirler.

Birleşik Krallık’taki Exeter Üniversitesi’nden makalenin sorumlu yazarı Dr. Kei Jokura, “Kaynaşmış taraklıların iki ağzı var” diyerek devam ediyor: “Bir tarafa yiyecek verildiğinde, sindirilen madde komşu sindirim sistemine taşındı. Ancak ilginç bir şekilde dışkı, iki anüsten farklı zamanlarda atıldı.”

Doğal Ortamda Kaynaşma Olabilir mi?

M. leidyi‘lerin doğal ortamlarında kaynaşıp kaynaşmadığı henüz bilinmemektedir. Ancak bu özelliğin evrimsel avantajlar sağlayabileceği düşünülmektedir. Science Alert’e konuşan Dr. Jokura, “Kaynaşmanın, kendini yenilemeye kıyasla yarayı çok daha hızlı iyileştirebilmesi, olası avantajlardan biri” ifadelerini kullanmaktadır. Ekip, birleşen organizmaların üç hafta sonra hala oldukça sağlıklı olduğunu rapor etmiştir.

İki ayrı organizmanın bu kadar sorunsuz bir şekilde kaynaşabilmesi, bireylerin kendi dokularını diğerlerinden ayırmasına yarayan alotanıma özelliğinden yoksun olmaları anlamına gelebilir. Dr. Jokura, “Taraklıların evrimsel konumu göz önüne alındığında, alotanıma için gereken genlerden yoksun olabilirler fakat bu kesin bir bilgi değil” şeklinde açıklama yapmaktadır.

Taraklıların çok uzun yıllardır var olması, bu yeni çalışmanın kendini ayırt etme özelliğinin diğer türlerde nasıl geliştiğini inceleme fırsatını da sunmaktadır. Norveç’teki Bergen Üniversitesi’nden araştırmacı Pawel Burkhardt, çalışmada yer almadığı halde şunları ifade etmektedir: “Bana en etkileyici gelen şey, bulguların, ilk hayvanların daha esnek olduğu ve daha iyi uyum sağlayabildiği anlamına gelme ihtimali taşımasıdır.”

Sonuç olarak, araştırmacılar iki organizmanın sinir sisteminin nasıl bu kadar etkili bir şekilde kaynaştığını keşfetmeyi planlamaktadırlar.