
Taşköprü Kent Müzesi
1850’li yıllarda Redif Taburu Binası olarak inşa edilen bu tarihi yapı, zamanla farklı kurumlar tarafından kullanıldı. Ancak, 2017 yılında Taşköprü Belediyesi tarafından Kent Müzesi’ne dönüştürülerek, geçmişe ışık tutan önemli bir mekan haline geldi. Müzede, yaklaşık 2 bin yıl öncesine dayanan Pompeiopolis Antik Kenti’nden çıkarılan eserler sergilenmektedir. Ayrıca, bölgenin önemli tarımsal geliri olan sarımsak ekimi gibi günlük yaşam unsurlarına, giyim kuşamdan kültürel değerlere kadar pek çok obje ziyaretçilere sunulmaktadır.
Müze, yerel halk ve dışarıdan gelen ziyaretçiler arasında büyük bir ilgi uyandırıyor. Taşköprü Belediye Başkanı, bu konuda şu ifadeleri kullanıyor: “Yoğun talep var. Ziyaretçi sayımız da gün geçtikçe artıyor. İyi ki yapmışız diyoruz. Bu müze, Taşköprü’nün tanıtımına çok önemli bir katkı sağlıyor. Dışarıdan gelen ziyaretçilerin yanı sıra, Taşköprü’de yaşayıp bu güzellikleri tanımayan gençlerimiz ve insanlarımız var. Dolayısıyla, bu durumu da çok önemsiyoruz.”
Çocukların Müze Ziyareti
Göreve geldiği 2009 yılında, ilçe için büyük bir öneme sahip olan Pompeiopolis Antik Kenti’nin bile çoğu insan tarafından bilinmediğini fark eden Arslan, bu eksikliği gidermek için eğitim kurumlarıyla işbirliği yapmaya başladı. “Öğrencilerin bu tarihi alanları ziyaret etmelerini istiyorum. Çocukların yaşadıkları kenti doğru bir şekilde tanımaları açısından müzemizi gezmeleri çok önemli.” diyerek düşüncelerini paylaşıyor.
Müze hakkında bilgi veren Arslan, ziyaretçilerin müzeye olan ilgisinden de bahsediyor. Ziyaretçilerden Gülsüm Sena Türkmen, müzeyi beğenerek, “Sakarya’da yaşıyorum. Arkadaşım Taşköprü’de oturuyor. Onu ziyarete geldim ve beni ilk olarak bu kent müzesine getirdi. Eski para birimleri, kıyafetleri ve kasketleri inceledim. Ayrıca, bölgede yaşayan hayvanların maketlerini görmek oldukça ilginçti.” şeklinde konuştu.
Bir diğer ziyaretçi İlknur Özgün ise, “Müze oldukça yeterli. Açıklayıcı bir şekilde kentin tarihi ve kültürü anlatılmış. Şehrimizin 2 bin yıl öncesine ait yapılarından günümüze kadar olan süreç, kronolojik bir şekilde sunulmuş.” diyerek müzenin içeriğini övgüyle değerlendiriyor.