
Tartışmada Trump, önceden dile getirdiği konuları tekrarlayarak dikkat çekti. Ukrayna’nın insan kaynaklarının cephede azaldığı ve bu durumun Ukrayna’nın savaşı kazanma şansını düşürdüğüne dair sözlerine özellikle vurgu yaptı. Trump’ın Ukrayna’ya yönelik olası planı, danışmanları tarafından da desteklenerek ortaya konuldu. Plan, Rusya ve Ukrayna arasında barış görüşmelerine direnen tarafın “cezalandırılması” önerisini içeriyor. Ukrayna müzakerelerden kaçınırsa ABD’nin desteğinin kesileceği, Rusya’nın ise kaçması durumunda Ukrayna’ya daha fazla destek sağlanacağı ifade ediliyor. Ayrıca planın NATO üyeliği konusunun da askıya alınmasını öngördüğü belirtiliyor. Bu tür bir barış planı, daha önce “Ukrayna’nın 1991 sınırlarına dönüşüne karşı her türlü anlaşmaya hayır” diyen çevreler için hoş olmayan bir gelişme olarak nitelendiriliyor.
Ukrayna ve Rusya Arasındaki Gelişmeler
Son dönemde Türkiye’nin arabuluculuk teklifleriyle gündeme gelen Ukrayna ve Rusya ilişkilerindeki gelişmeler dikkat çekici. Ancak ABD ve İngiltere’nin Rusya ile müzakere yapılmasına karşı çıkması, Ukrayna’nın pozisyonunu zorlaştırıyor. Bazı Ukraynalı yetkililerin, 2022 Mart’ında İstanbul’da yapılan anlaşmadan vazgeçilmesinin bir hata olduğunu söylemeleri de dikkat çekici. Rusya’nın Azak Denizi sahilini ele geçirmesiyle Ukrayna’nın durumunun daha da zorlaştığı belirtiliyor. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarına karşılık vermesi, ancak Ukrayna’nın enerji altyapısının zarar görmesi ve milyonlarca insanın ülkeyi terk etmesi gibi olumsuz etkilerin de yaşandığı belirtiliyor.
Ateşkes ve Barış Olasılığı
ABD’de ateşkes çağrılarının artması, Rusya ve Ukrayna’da da etkisini göstermeye başladı. Yangının daha da büyümemesi durumunda, ilerleyen dönemlerde barışın mümkün olabileceği belirtiliyor. Ancak Ukrayna’nın yaşadığı zorluklar ve kayıplar, savaşın her iki taraf için de kazançlı olmadığını gösteriyor. Bu nedenle barış sürecinin başlaması, bölge için umut verici bir adım olarak değerlendiriliyor.