
Trump’ın Kabine Adayları Belli Oldu
ABD Başkanı Donald Trump, oluşturmayı planladığı yeni kabinesinde yer alacak kesinleşmiş ve muhtemel isimleri duyurdu. Seçim kampanyası sürecinin önemli figürlerinden biri olan Susan Summerall Wiles, Beyaz Saray Genel Sekreteri olarak atandı. Trump, Birleşmiş Milletler Büyükelçisi adayı olarak Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Elise Stefanik’i gösterdi. Beyaz Saray Özel Kalem Müdür Yardımcılığına Stephen Miller ve Ulusal Güvenlik Danışmanlığına Michael Waltz getirildi. Ayrıca, Senatör Marco Rubio’nun Dışişleri Bakanlığına atanması bekleniyor. Bu isimlerin geçmişteki Türkiye karşıtı tutumlarına bir göz atmakta fayda var.
Fotoğraf: Michael Waltz
MİCHAEL WALTZ
Afganistan’da görev yapmış olan eski asker Michael Waltz, ABD ile Çin arasında süregeldiğini iddia ettiği “soğuk savaşın” önemine dikkat çekiyor. Özellikle Çin’e karşı sert duruşuyla tanınan Waltz, Rusya-Ukrayna Savaşı, ABD-Çin rekabeti ve Ortadoğu’daki krizler gibi birçok uluslararası meselede öne çıkan bir figür olma yolunda ilerliyor. 2022 Pekin Kış Olimpiyatları’nın ABD tarafından boykot edilmesi gerektiğini savunan Waltz, bu durumu Çin’in Uygur Türklerine yönelik baskılarıyla gerekçelendirmişti. 2021 yılında, ABD Kongresi’nde Demokrat Jason Crow ve Cumhuriyetçi Michael Waltz tarafından terör örgütü YPG/SDG’ye özel vize verilmesi önerisi sunulmuştu. Waltz, “Kürt müttefiklerimiz, ABD çıkarları ve düşmanlarımızla savaşmak için hayatlarını tehlikeye attılar. Yardımları için minnettarlığımızı hak ediyorlar. ABD Kongresi, savaş alanında bizimle birlikte savaşanları kabul etmelidir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Fotoğraf: Marco Rubio
MARCO RUBİO
İran ve Çin’e karşı keskin bir tutum sergileyen Senatör Marco Rubio, Dışişleri Bakanı olması durumunda ABD ile bu iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da gerginleşebileceği yönünde yorumlar yapılıyor. Rubio, 2019 yılında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan kırmızı bülten çıkardığı FETÖ firarisi basketbolcu Enes Kanter’i ofisinde ağırlayarak dikkatleri üzerine çekmişti. Rubio, “Bu genç adamın Türk vatandaşı arkadaşlarının haklarını savunmak için gösterdiği cesaretten etkilendim. Bugün Enes Kanter ile toplantı yapmaktan onur duydum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetimi altındaki Türkiye’deki insan hakları ihlallerini tartıştık” demişti. 2020 yılında Suriye’de Türkiye’ye hava desteği çağrısında bulunarak, “Rusya, İdlib’deki Türk gözlem noktalarını çevreleyen Esed güçlerini geri çekmeli. NATO, Türkiye’ye hava desteği ve istihbarat sağlamalıdır” şeklinde ifadeler kullanmıştı. 2021’de Rubio, 54 senatörle birlikte Başkan Biden’a mektup göndererek Türkiye üzerindeki baskının arttırılmasını talep etti. Bu mektupta, “YPG/PKK’nın, IŞİD ile savaştığı” savı öne sürüldü ve bazı ülkelerin FETÖ mensuplarını iadesi eleştirildi. Mektupta, “Biden’ın Türkiye’ye karşı insan hakları konusunda daha sert bir tutum izlemesi bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de DEAŞ ile savaşan ABD destekli Kürtlere saldırdı” denildi.
Fotoğraf: Stephen Miller
STEPHEN MİLLER
Stephen Miller, 2018 yılında Trump’ın Suriye’den çekilme kararını desteklemiş ve IŞİD ile diğer terör örgütleriyle savaşmanın artık Suriye, Rusya ve Türkiye’nin sorumluluğu olduğunu ifade etmişti. Miller, “IŞİD, Rusya’nın düşmanı, IŞİD Esad’ın düşmanı, IŞİD Türkiye’nin düşmanı. Tüm bu ülkelerin düşmanlarıyla savaşmak için nesiller boyu Suriye’de kalıp Amerikalı kanı mı döktürmeliyiz?” şeklinde eleştirilerde bulunmuştu. Söz konusu isimlerin, Trump’ın kabinesinde yer alması, uluslararası ilişkilerde önemli değişimlere yol açabilir ve Amerika’nın dış politikasında yeni bir dönemin kapılarını aralayabilir.