TÜBİTAK Başkanı Mandal, Türkiye’nin gözlem ve haberleşme alanında uyduları olduğunu hatırlatarak, geçen yıl en son gözlem uydusu İMECE’yi uzaya gönderdiklerini belirtti. İMECE’nin görevini başarıyla yerine getirdiğini ifade eden Mandal, “Fakat istediğimiz zaman fotoğraf alamayabiliyoruz. Yeni onaylanan İMECE-2 ve İMECE-3 uydularından biri 2027’de, diğeri 2028’de faaliyet gösterecek. Türkiye, bu uydularla gözlem uydularında takım uydusu oluşturacak ve istediği zaman istediği yerden fotoğraf çekebilecek. Bu durum ülkeye güvenlik, istihbarat ve sivil uygulamalar konusunda fayda sağlayacak.” şeklinde konuştu.
Mandal, Türkiye’nin yeni uydu serüvenine mini uydularla devam etmesi gerektiğini vurgulayarak, bu alanda kamu-özel sektör iş birliğinin stratejik bir karar olduğunu belirtti. Ayrıca, 5G ve 6G teknolojilerine geçiş sürecinde mini uyduların haberleşme alanında önemli bir rol oynayacağını söyledi.
Uydu gücü konusunda Türkiye’nin dünya genelinde üst sıralarda yer aldığını belirten Mandal, ülkenin uydu teknolojilerindeki yetkinliğinin artık hizmet ihracatına dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin artık mini uyduları üretebilecek kapasiteye sahip olduğunu ve bu alanda özel sektörün daha etkin olması gerektiğini belirtti.
Uydu Teknolojileri ve Uzay Ekonomisi
Mandal, Türkiye’nin uydu teknolojileri alanında uzay ekonomisinde daha etkin bir rol alması gerektiğini ifade ederek, ülkenin uydu sektöründe hizmet ihracatı yapabilecek konuma gelmesi gerektiğini belirtti. Türkiye’nin uydu teknolojilerindeki potansiyelini kullanarak, bu alanda daha fazla pay alması gerektiğini belirtti.
- Uydu teknolojilerinde kritik bileşenlerin üst versiyonlarının Türkiye’de geliştirilmesi gerekliliği
- Uzay ekonomisinde söz sahibi olmanın önemi ve büyüyen pazardan daha fazla pay alma stratejisi
- Uydu teknolojilerinde hizmet ihracatı potansiyelinin değerlendirilmesi ve ülkeye döviz girdisi sağlanması
- Özel sektörün mini uyduların üretiminde merkezi rol oynaması ve sektördeki etkinliğinin artırılması
Mandal, Türkiye’nin uydu teknolojilerindeki başarısını sürdürmek ve geliştirmek için kamu-özel sektör iş birliğinin önemine dikkat çekti. Devletin regülasyon, düzenleme ve sektörü yönlendirme konularında etkin olması gerektiğini belirtti ve Türkiye’nin uydu teknolojilerindeki yetkinliğinin uluslararası alanda rekabetçi bir avantaja dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı.
