Türk-Japon İlişkileri: Tarih ve Dostluk
Türk-Japon ilişkileri denince akla ilk gelen olay, hiç kuşkusuz Ertuğrul fırkateyninin hikayesidir. 1890 yılında Sultan Abdülhamit tarafından özel elçilerle Japonya İmparatoru’nu ziyaret etmek üzere İstanbul’dan yola çıkan bu fırkateyn, dönüş yolunda şiddetli bir fırtınaya yakalanarak denizlere gömüldü. Ancak bu trajik olay, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinliğini ve anlamını yalnızca bir kesitini temsil ediyor. Modern dünya tarihinin karmaşık ve inişli çıkışlı dönüşümleri içinde, Türk-Japon dostluğu kendine özgü ve ilginç boyutlarıyla varlığını sürdürmektedir. Boğaziçi Üniversitesi Asya Çalışmaları Merkezi Akademik Koordinatörü Prof. Dr. Selçuk Esenbel, bu ilişkilerin izlerini sürmeye kendini adamış önemli bir isimdir. Sonunda, bu izler önemli bir etkinlikle somutlaşmıştır.
İLGİNÇ OLAYLAR VE SERGİ
Türk-Japon diplomatik ilişkilerinin 100. yılı vesilesiyle, Japon Araştırmaları Derneği, Boğaziçi Üniversitesi Asya Çalışmaları Merkezi ve Japon Sanat Merkezi işbirliğiyle “Ayyıldız ve Güneş” adlı bir sergi düzenlenmiştir. Bu sergi, Atatürk Kültür Merkezi’nde ziyarete açılmıştır. Sergi, Osmanlı döneminin 1873 yılına kadar uzanmakta ve bu süre zarfında yaşanan tüm önemli olayların fotoğrafları, resimleri ve bilgileri bir araya getirilmektedir. Küçükyalçın, “Ziyaretçiler, belki de daha önce hiç duymadıkları ve görmedikleri olaylara tanıklık edecekler.” diyerek serginin önemini vurgulamaktadır. “İkili ilişkilerin tarihi, geç Osmanlı ve erken Meiji dönemlerine kadar uzanmaktadır. Bu sergi, bu arka plan üzerine inşa edilerek 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla başlayan yüzyıllık döneme odaklanmaktadır. Bu dönemde de ilginç olaylar bulunmaktadır: Yarbay Tsumura’nın I. Dünya Savaşı sırasında Ruslar tarafından esir alınan Türk askerlerini İstanbul’a göndermesi gibi fedakarlıklar, genç Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılan ilk ‘Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımı’ için Atatürk ile işbirliği yapan bir Japon (Otani Kozui) ve o dönemde ‘Ankara Gazi Çiftliği’ olarak anılan yerde dokuz genç Japon idealistin Türkiye’nin geleceğini inşa etme çabaları yer almaktadır.”
SONRA İZMİR VE ANKARA
Boğaziçi Üniversitesi Asya Çalışmaları Merkezi Akademik Koordinatörü Prof. Dr. Selçuk Esenbel de bu ilişkilerin köklü temelleri olduğunu vurgulayarak, “Bu bir fantezi değil, gerçekçi bir temeli olan bir dostluktur.” demektedir. “Bu sergi yalnızca 24 Kasım’da bitmeyecek; 30 Kasım – 15 Aralık tarihleri arasında İzmir’de Ahmet Adnan Saygun Sanat Galerisi’nde, ardından da 21 Aralık – 2 Ocak tarihleri arasında Ankara’da Türk Japon Vakfı’nda sergi düzenleyerek Türkiye genelinde geniş bir kitleye ulaşmayı amaçlıyoruz.”
HAYALİ GAZETEDEN HABERLER
Sergi, Türk-Japon ilişkilerinde meydana gelen önemli olayları, katkıda bulunmuş kişileri ve kilometre taşlarını “Ayyıldız ve Güneş” adında tek bir gün yayımlanan hayali bir gazetenin haberleri olarak sunmaktadır. Örneğin:
- 1985 yılında, İran-Irak savaşı sırasında Turgut Özal döneminde Japon vatandaşlarının Tahran’dan THY tarafından tahliye edilmesi olayı.
- Kaman-Kalehöyük’te süregelen kazılar ve burada kurulan Anadolu arkeolojisi enstitüsü ile müzesi, o köylerden yetişen çocukların arkeolog olmasına zemin hazırlamıştır.
- 1996 yılında Japonya’da, 40 milyon dolar yatırımla Türk kültürünün tanıtılacağı Shiwazaki’de bir Türk kültür köyü kurulmuştur.
- Kushimoto’da Ertuğrul batığına yönelik sualtı arkeolojik dalışları araştırmaları yapılmaktadır.
- 1929 yılında Bursa’da Türk-Japon İpek dokuma fabrikası açılmıştır.
- 1891 yılında Mekteb-i Harbiye’de Japonca dersleri verilmeye başlanmıştır.
