
Suriye’deki Çatışmaların Derinleşmesi ve Son Gelişmeler
Suriye’de, Devlet Başkanı Beşşar Esad yönetimine karşı muhalefet eden cihatçı grup Heyet Tahrir eş Şam (HTŞ) önderliğindeki gruplar ile Şam hükümetine bağlı ordu arasında çatışmalar gün geçtikçe şiddetlenmektedir. Özellikle Deyrizor ilinde yaşanan çatışmalar, bölgedeki güvenlik durumunu daha da karmaşık hale getirmiştir.
Deyrizor’da Artan Çatışmalar
Son günlerde, AA’nın haberine göre, terör örgütü PKK/YPG, Deyrizor ilinin Fırat’ın doğusunda yer alan 7 köyde Esad güçlerini ve İran destekli grupları bölgeden çıkarmak için ciddi bir saldırı başlatmıştır. Bu durum, Deyrizor kent merkezinden başlayarak Suriye-Irak sınırına yakın bölgelerde İran destekli grupların varlığını daha da belirgin hale getirmiştir.
Rus Saldırıları ve Muhaiflerin Durumu
HTŞ ve diğer muhalif grupların kontrolündeki illere yönelik Rus saldırıları da artış göstermiştir. Suriye Haber Ajansı’nın (SANA) aktardığına göre, İsrail Şam Uluslararası Havalimanı yakınlarında bir hava saldırısı düzenlemiş ve bu saldırıda bir araç hedef alınarak bir kişinin yaşamını yitirdiği bildirilmiştir. Bu saldırılar, bölgedeki çatışmaların ne denli karmaşık bir hale geldiğinin bir göstergesidir.
Türkiye’nin Suriye Politikasındaki Değişimler
Türkiye’nin son Şam Büyükelçisi Ömer Önhon, Suriye’deki çatışmalarla ilgili olarak Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmelerde, muhalefetin son dönemde kayda değer ilerlemeler sağladığını belirtmiştir. Özellikle Halep başta olmak üzere birçok bölgenin hükümetten alınması, Türkiye’nin dikkatini çeken önemli bir gelişmedir. Önhon, Esad’ın muhalifler ile savaşacağını ve İran ile Rusya’nın bu süreçte Esad’a destek verdiklerini ifade etmiştir.
Çatışmaların Seyri ve Hama’nın Durumu
Önhon, muhaliflerin harekâtının etkili bir şekilde devam ettiğini ancak ilk günlere nazaran yavaşladığını vurgulamıştır. Hama şehri çevresinde çatışmaların sürdüğünü ve HTŞ’den oluşan muhaliflerin daha güçlü bir konumda olduğunu belirtmiştir. Hama’nın ele geçirilmesinin mümkün olduğunu ifade eden Önhon, Deyrizor’daki durumun da belirsizliğini koruduğunu eklemiştir.
Uluslararası Aktörlerin Rolü
Dün, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi arasında Suriye’deki gelişmeleri görüşmek üzere bir toplantı gerçekleştirilmiştir. Bu toplantıda, iki bakanın farklı tutumlarını sergilediği gözlemlenmiştir. Fidan, Esad’a yönelik bir çağrıda bulunarak, “kendin ettin kendin buldun” ifadesini kullanmıştır. Bu durum, Türkiye’nin Suriye politikasının ne denli değiştiğini göstermektedir.
Suriye’deki Gelecek Senaryoları
Önhon, Astana sürecinin ortağı üç ülkenin kısa süre içinde Dışişleri Bakanları düzeyinde toplanmasının olumlu bir gelişme olduğunu ifade etmiştir. Bu toplantının yeri ve tarihi kesin olmamakla birlikte, dış basında Katar’ın başkenti Doha’da 7-8 Aralık tarihlerinde gerçekleşebileceği öne sürülmüştür. Bu toplantıda, muhalefetin masada kimlerle temsil edileceği konusu oldukça önemlidir. HTŞ ve YPG’nin bu süreçte öne çıkan meseleler arasında yer aldığı belirtilmektedir.
Sonuç Olarak
Bütün bu gelişmeler, Suriye’deki çatışmaların ne denli karmaşık ve çok boyutlu olduğunu göstermektedir. Türkiye’nin, bölgedeki gelişmelere dair atacağı adımlar ve uluslararası aktörlerin etkisi, Suriye’nin geleceği açısından kritik bir öneme sahiptir. Savaşın getirdiği insani dramlar ve göç akınları, Türkiye’nin sınır güvenliği açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Tüm bu dinamikler göz önünde bulundurulduğunda, Suriye’deki durumun ne yönde ilerleyeceği merakla beklenmektedir.