Ülke Genelinde İsyanlar ve Siyahi Toplumun Endişeleri
Ağustos ayının başlarında patlak veren isyanlar, tüm ülke genelinde büyük bir huzursuzluk yarattı ve özellikle siyahi İngilizler arasında derin bir endişe hissedilmeye başlandı. Bu olaylar, genç kızlara yönelik ölümcül bir bıçaklı saldırı hakkında yayılan yanlış bilgiyle tetiklendi. İnternette yayılan bu yanlış bilgi, görünüşte Müslümanlara, göçmenlere ve polislere yönelik şiddeti körükledi. Ancak, bu durum siyahi toplumu sarsan çok daha geniş bir tehdide dönüştü.
“Annem Dışarı Çıkmasın” Yazılım geliştiricisi Natalie Foster, olayların getirdiği korku nedeniyle, “Annem Harrow’da yaşıyor, bu yüzden kardeşime onun hiçbir yere gitmemesini söyledim” ifadesini kullandı. Bu tür tehditlerin hedefleri genellikle göçmenlik avukatlarının ofisleri ve göçmenlik merkezleri oldu. Ancak, yaşanan şiddet olaylarının kapsamı çok daha genişti.
1960’lara Dönüş Hissi
Ülke genelinde siyahi insanlara yönelik saldırıları gösteren birçok video sosyal medyada dolaşmaya başladı. Afrikalı ve Karayiplilere destek veren bir yardım kuruluşu olan Sistah Space’in CEO’su Ngozi Fulani, bu durumu değerlendirirken, “Siyahiler ve azınlıklar tarihte büyük saldırılara maruz kaldı. Sanki 1960’lara geri dönmüşüz gibi hissediyoruz” dedi.
Güvenlik Önlemleri ve Kapanmalar
Sistah Space, Doğu Londra’daki dükkanlarının pencerelerini tahtalarla kapatarak güvenlik önlemleri aldı. Aşırı sağcı isyancıların kendilerine doğru geldiğini öğrenince, çalışanlar hızla evlerine gönderildi. Diğer dükkanlar, ofisler ve sağlık merkezleri de yaşanan olayların etkisiyle erken kapandı.
