Üsküdar Üniversitesi’nde Yaratılış Kongresi Düzenlendi
Üsküdar Üniversitesi, TÜBİTAK işbirliğiyle “Sekizinci Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi”ni gerçekleştirdi. Kongrenin sonunda katılımcılar, bilimsel verilerin evrenin varoluşunun bilinçli ve tasarımsal bir süreç olduğunu kanıtlayacak bir noktaya ulaştığını savunarak, bir “yaratılış manifestosu” yayımladı. Bu manifestoda, “Biz bu yaratılış manifestosunu hazırlayanlar olarak, o sonsuz, mutlak ilim, irade, kudret ve hikmet sahibi zorunlu varlığın, Kuranıkerim’de ifade edilen Allah kavramına uyduğunu bütüncül bilim kanıtıyla ilan ve beyan ederiz” ifadelerine yer verildi.
Üsküdar Üniversitesi’nin internet sitesinde, manifestoya destek vermek amacıyla bir imza kampanyası da başlatıldı. Ancak manifestoya, bilimsel niteliğinin eksik olduğu ve kaynakçasında yer alan unsurların güvenilirliğinin sorgulanması nedeniyle eleştiriler yöneltildi.
Eleştiriler ve Tepkiler
Manifesto hakkında Cumhuriyet gazetesine değerlendirmelerde bulunan GazeteBilim Genel Yayın Yönetmeni Emrah Maraşo, bu manifestonun Türkiye’deki bilim karşıtlığının örneklerinden biri olduğunu ifade etti. Maraşo, konuya ilişkin görüşlerini şu şekilde dile getirdi: “Manifesto’daki görüşler o kadar yüzeysel ve bilim dışı ki, doğal seçilim ve materyalizmle ilgili öne sürülen düşüncelerin ne evrim kuramıyla ne de materyalist felsefeyle herhangi bir ilgisi var. Kaynakçayı incelemek bile her şeyi açıklamaya yetiyor. Orada Nurculuğun kurucusu Said Nursi’ye ve Risale-i Nur’a atıflar yapılıyor.”
TÜBİTAK’a Yönelik Eleştiriler
Maraşo, etkinliğin ortaklarından biri olarak gösterilen TÜBİTAK’ı da eleştirerek şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin en üst düzey bilimsel ve teknik araştırma kurumu olan TÜBİTAK, eğer kongrenin işbirlikçileri arasındaysa ve bu manifestodaki bilim dışı, inançla bilimi birbirine karıştıran görüşleri paylaşıyorsa, mevcut TÜBİTAK yönetimi istifa etmelidir.”
Evrim Karşıtlığının Kökleri
Maraşo, Türkiye’deki evrim karşıtlığının kökenlerine de değinerek, “Türkiye’deki evrim karşıtlığı, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in 60’ların sonu ile 70’lerin başında verdiği konferanslarla başlamıştır. 12 Eylül darbesinin ardından Millî Eğitim Bakanlığı, ABD’den Yaratılış Araştırma Enstitüsü Başkanı Henry M. Morris’i Türkiye’ye davet etti. Bu dönemde, Morris’in kitapları derlenerek evrim karşıtı bir rapor hazırlandı. Yaratılış manifestosunun kaynaklar bölümünde belirtilen Adem Tatlı, Morris’in eserinin çevirmenlerinden biridir. Dolayısıyla, Türkiye’deki evrim karşıtlığının kökenlerinde, ABD’li Hristiyan dinciliğinin etkilerini görmekteyiz.” şeklinde konuştu.
