Uzmandan Meclis’te ‘Yapay Zeka’ Uyarısı: ‘Etnik ve Dini Azınlıklara Karşı Önyargılı’

Yapay Zeka ve Toplum Üzerindeki Etkileri

Günümüzde yapay zeka (YZ) teknolojileri, hayatımızın her alanında devrim niteliğinde değişiklikler yaratmaktadır. Bu teknolojilerin sağladığı faydalar kadar, beraberinde getirdiği bazı zorluklar da bulunmaktadır. Yapay zeka sistemlerinin, özellikle sosyal gruplara olan etkileri üzerine yapılan araştırmalar, bu teknolojilerin toplumsal yapıyı nasıl dönüştürebileceğini gözler önüne sermektedir.

Yapay Zeka ve Ayrımcılık Sorunları

Yapay zeka sistemleri, veri tabanlarına dayalı olarak çalıştıkları için, bu sistemlerin önyargılı kararlar verme olasılığı yüksektir. Özellikle kadınlar, yaşlılar, engelliler ve etnik azınlıklar gibi gruplara yönelik negatif ayrımcılık yapma riski bulunmaktadır. Örneğin, yüz tanıma teknolojileri, koyu tenli bireyler üzerinde daha fazla hata yapmaktadır. Bu durum, güvenlik güçlerinin bu sistemleri kullanması halinde, haksız yere tutuklamalara yol açabilmektedir.

Hasta Tedavisinde Yapay Zeka Kullanımı

Yapay zeka sistemlerinin sağlık alanındaki kullanımı, birçok avantaj sunmasına rağmen, dikkatli bir şekilde ele alınmalıdır. Kontrollü ve güvenli bir şekilde kullanılmadığında, hasta tedavilerinde ciddi tanı farklarına yol açabilmektedir. Örneğin, bazı yapay zeka uygulamaları, hastaların geçmiş verilerini analiz ederek yanlış sonuçlar verebilir. Bu durum, hastaların tedavi süreçlerini olumsuz etkileyebilir.

Uluslararası Örnekler ve Skandallar

Hollanda Vergi Kurumu’nun kullandığı bir algoritma, binlerce göçmeni yanlışlıkla vergi kaçakçısı olarak işaretlemiştir. Bu skandal, birçok insanın iflas etmesine ve ailelerinin dağılmasına neden olmuştur. Benzer durumlar, ABD, Avustralya, İsveç ve Fransa gibi ülkelerde de yaşanmıştır. Bu tür örnekler, yapay zeka sistemlerinin insan hayatını ne denli etkileyebileceğinin çarpıcı birer örneğidir.

Yapay Zeka Bilinci Üzerine Tartışmalar

Yapay zeka sistemlerinin mevcut durumu, bazı uzmanlar tarafından oldukça tartışmalı bir konu olarak ele alınmaktadır. Örneğin, üretken yapay zeka sistemleri, insan benzeri bir anlayışa sahip değildir. ChatGPT gibi sistemler, sadece kelimeleri tahmin ederek cümle oluşturmakta ve bu süreçte anlamı kavrayamamaktadır. Bu nedenle, yapay zekanın bilinçli bir varlık olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

Yasaklanması Gereken Yapay Zeka Uygulamaları

Bazı yapay zeka sistemlerinin yasaklanması gerektiği konusunda geniş bir görüş birliği bulunmaktadır. Örneğin, Çin’in Uygur vatandaşları üzerindeki biyometrik sınıflandırma sistemleri, insan hakları ihlalleri açısından son derece kaygı vericidir. Bu sistemler, bireylerin kimlikleri ve politik düşünceleri hakkında yanlış kararlar vermekte ve bu durum, insanların yaşamlarını olumsuz etkilemektedir.

  • Biyometrik Sınıflandırma Sistemleri: Yüz ve hareket verilerinin kullanılmasıyla bireylerin tehlikeli olup olmadığını belirlemeye çalışan sistemlerdir.
  • Duygu Analiz Sistemleri: Bireylerin yüz ve fiziksel verilerine bakarak ruh hallerini analiz etmeye çalışan sistemlerdir.

Uluslararası Yasa Düzenlemeleri

Avrupa Birliği, bu tür yapay zeka uygulamalarını yasaklama kararı almış ve bu konudaki düzenlemelerini ciddi bir şekilde hayata geçirmiştir. Bunun yanı sıra, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) da benzer yasak önerileri sunmaktadır. Bu yasaklar, yapay zeka sistemlerinin olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla geliştirilmiştir.

Sonuç Olarak

Yapay zeka sistemlerinin toplum üzerindeki etkileri, dikkatle incelenmesi gereken bir konudur. Hem faydaları hem de potansiyel zararları göz önünde bulundurulmalıdır. Yapay zeka, doğru bir şekilde kullanıldığında büyük avantajlar sunabilirken, yanlış kullanım durumunda ciddi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, yasal düzenlemeler ve etik kurallar geliştirilerek, yapay zeka sistemlerinin insan hayatını iyileştirmek için nasıl kullanılabileceği üzerine çalışmalar yapılmalıdır.