Viktor Orbán, Avrupa Birliği’nin Polonya’da ‘kukla hükümeti’ kurduğunu iddia etti.

Macaristan Başbakanı Viktor Orbán, Polonya hükümetinin ve başbakanı Donald Tusk’un, önceki sağcı popülist liderliğin devrilmesi için bir komplo kapsamında AB tarafından iktidara getirildiğini öne sürdü.

Tusk hükümeti, seçmen katılımının neredeyse %74 olduğu, rekor bir yüksekliğe ulaşan 2023 seçimlerinde seçildi.

2026’nın başlarında ulusal seçimlere hazırlanan Orbán, Brüksel’in iç politikaya müdahalesini eski Sovyetler Birliği’nin müdahalesine benzetti.

Orbán, Cuma günü bir radyo röportajında Brüksel hakkında, “Bu konuda çalışacaklar,” dedi. “Bir kukla hükümete ihtiyaçları var. Açıkça konuşalım, her imparatorluk böyle çalışır. Sovyetler de öyleydi, değil mi?”

Orbán, iki gün önce yaptığı bir konuşmada Brüksel’in kendi kendini tanımladığı liberal olmayan milliyetçi hükümetini devirmek ve Budapeşte’de bir kukla rejimi kurmak için plan yaptığını iddia ettikten sonra bu suçlamayı yaptı.

Cuma günkü röportajında Orbán, özellikle Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve bloğun en büyük siyasi grubunun lideri, Avrupa Halk Partisi Başkanı Manfred Weber’e sert bir şekilde saldırdı.

Orbán, bu ikilinin Macaristan’da 2023’te Polonya’da yaptıkları gibi bir şey yapmaya çalıştıklarını, Tusk’un koalisyonunun iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi’ni — birçok görüşünü paylaştığı sağcı milliyetçi bir parti — yenilgiye uğrattığını söyledi.

Macaristan Başbakanı Viktor Orbán, Brüksel’deki bir AB zirvesinde Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’i selamlıyor.

Orbán, “Bu Macaristan’a karşı gizli bir komplo bile değil, açıkça ifade edilen, ilan edilmiş bir plan,” dedi, ancak herhangi bir delil sunmadı. “Polonya’da da aynı şey oldu. Polonyalılar kendi yollarını da seçti, göç, cinsiyet ve ekonomi konularında bağımsız bir Polonya politikası yürüttüler.”

Von der Leyen ve Weber’in, “elinden gelenin en iyisini yaptığını ve açıkça muhafazakâr Polonya hükümetinin gitmesi ve yeni bir hükümetle değiştirilmesi gerektiğini ilan ettiğini” iddia etti.

Orbán, “Arkadaşımız Tusk böylece Polonya’da başbakan oldu. Aynı senaryo şimdi Macaristan için de geçerli.”

Brüksel ile Sık Sık Çatışmalar

Orbán, Macaristan’ın hukuk devleti ve demokrasi standartlarını ihlal ettiği iddiaları nedeniyle AB ile sık sık çatıştı ve Macaristan’a milyarlarca finansal destek sağlanmadı.

Polonya’nın önceki milliyetçi-muhafazakâr hükümeti de demokrasi eksiklikleri üzerine AB ile yıllarca tartıştı.

Bu duruma yanıt olarak, Orbán, Macaristan’ın 2004 yılında katıldığı bloğa karşı giderek daha saldırgan bir yaklaşım benimsedi ve AB genelinde euroskeptik partileri bir araya getirerek bloğun yasama organında aşırı sağ bir siyasi güç oluşturdu.

Ayrıca, Rusya ve Çin gibi otokrasilere daha yakın bir konuma gelerek, Moskova ve Pekin’den dış yatırım ve kredi talep etti; zira AB fonları kendi davranışları nedeniyle azalmıştı.

İlgili
  • Viktor Orbán, başkanlık konuşmasıyla Avrupa Parlamentosu’nu böldü
  • Macaristan, Orbán’ın yönetimine karşı büyük bir protesto düzenliyor

Tusk’un hükümeti, kendisinin önceki Orbán yanlısı hükümet altında parçalanmış gördüğü Polonya’nın demokratik kurumlarını yeniden inşa etmeye çalıştı, ancak yasadışı göç konusundaki sert tutum gibi bazı muhafazakâr politikaları sürdürdü.