Ekinci, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adıyla 26 Nisan’da kamuoyuna açıklanan yeni müfredatla ilgili değerlendirme yaptı. Bir haftalık askı süresinin yetersizliğine dikkat çekerek, yeni müfredatın gerekli kişilerin görüşleriyle ve önerileriyle değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. İnsan ve çevre odaklı bir ortam oluşturmak için eğitimde kapsamlı bir yeniliğe ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Ekinci, “Türkiye için, sahip olduğu genç nüfus çok büyük bir fırsat. Eğitim reformu, bu genç nüfusun enerjisini, heyecanını ekonomiye katacak içerikte olmalıdır” dedi.
Eğitimdeki Hızlı Değişim
Ekinci, son 20 yılda tam 6 kez lise, 3 kez üniversite sınav sisteminin; 4 kez müfredatın, 18 kez de eğitim sisteminin değiştiğini vurguladı. Eğitimdeki bu hızlı değişimlerin toplumu ve ülkenin geleceğini olumsuz etkilediğini belirtti. Sağlıklı bir tartışma ortamının gerekliliğine işaret eden Ekinci, “Taslağın yalnızca bir hafta gibi son derece kısa bir süre askıda kalması, analiz edilmesine olanak tanımamaktadır. Bu durum müfredatın ana hedefleriyle çelişmektedir” ifadelerini kullandı.
- Değerlendirme süresinin uzatılması
- Toplumsal uzlaşma temelinde yapılacak değişikliklerin önemi
- Eğitim reformunun topluma etkileri
Değişen Dünyadaki Yeni Meslekler
Hem Türkiye’de hem de dünyada ekonomik yapının bir değişim içinde olduğunu, birçok mesleğin kaybolacağını ve yeni mesleklerin ortaya çıkacağını ifade eden Ekinci, müfredatın bu değişime uyum sağlayacak bir gençlik yetiştirebilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin en büyük artısının genç nüfusu olduğunu söyleyerek, “Gençlerin istek ve heyecanını, potansiyelini açığa çıkaran, onlara çağın gerektirdiği bilgi, beceri ve yetkinlikleri kazandıran bir eğitim sisteminin ülkeyi ayağa kaldıracağı, katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesini sağlayacağı aşikârdır” dedi.
