Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis’in Türkiye ile İlişkiler Üzerine Açıklamaları

Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin mevcut durumunu değerlendirirken, “Var olmaya devam eden zorlukların farkındayız. Çözümleri kolayca bulamadığımızda bile halklarımız ve gelecek nesiller karşısındaki tarihi sorumluluk bilinciyle müzakere ediyoruz. Çok sayıda krizin var olduğu böylesi bir dönemde, barışa, uluslararası hukukun korunmasına, istikrara ve halkların refahına katkıda bulunma sorumluluk bilincini taşıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Yerapetritis, iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin siyasi diyalog, pozitif gündem ve güven artırıcı önlemler çerçevesinde sürdürüldüğünü belirterek, yüksek düzeyli temasların da devam ettiğini vurguladı. Dışişleri Bakanlığı görevini devraldığı günden bu yana geçen 16 ayda, ikili ilişkilerde somut ilerlemeler kaydedildiğini ifade etti.

Yerapetritis, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis‘in 6 kez bir araya geldiğini hatırlatarak, “Siyasal diyalog ve pozitif gündem toplantısının bir sonraki turunun 2-3 Aralık’ta Atina’da düzenlenmesine karar verdik.” dedi.

AMACIMIZ İKİ HALKI YAKINLAŞTIRMAK

İki ülke arasındaki sorunların sihirli bir yöntemle bir anda çözüleceğini iddia etmediğini kaydeden Yerapetritis, “Gerçekten geçen yıl zor zamanlar da oldu. Ancak her defasında gerginliği azaltacak samimi ve hızlı bir iletişim kuruldu.” şeklinde konuştu. Bu yaklaşımın karşılıklı anlayış sağlanmasına katkıda bulunduğunu belirten Yerapetritis, “Amacımız iki halkı yakınlaştırmak.” dedi.

Bugünkü görüşmelerde, Türkiye ve Yunanistan arasında düzenlenecek 6. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) toplantısının hazırlıklarının yapıldığını ifade eden Yerapetritis, YDİK’in ikili ilişkilerdeki olumlu atmosferin bir adım öteye taşınması açısından kritik bir rol oynadığını aktardı. Ayrıca, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2024’te önemli bir artış sağlamasını beklediklerini ve ticaret hacminin 10 milyar dolara ulaşmasını hedeflediklerini sözlerine ekledi.

Yunan Bakan, ülkesinin Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyelik perspektifini, AB müktesebatı çerçevesinde desteklemeye devam edeceğini vurguladı.

AZINLIKLAR BİZİM İÇİN DOSTLUK KÖPRÜLERİDİR

Görüşmede azınlıklar konusunun da masaya yatırıldığını belirten Yerapetritis, “Azınlıklar bizim için dostluk köprüleridir. Ülkelerimizde bulunan tüm vatandaşların kanun karşısındaki eşitliği konusunda sorumluluklarımız vardır.” dedi. Kıbrıs meselesinde Yunanistan’ın tutumunun değişmediğini ifade eden Yerapetritis, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde iki toplumlu ve iki bölgeli bir çözümden yana olduklarını kaydetti.

Kıbrıs sorununa ilişkin 15 Ekim’de gerçekleştirilen toplantının, sorunların çözümünde verimli bir diyalog için başlangıç olmasını umduğunu dile getiren Yerapetritis, olası bir çözümün hem Kıbrıs halkı için refah sağlayacağını hem de uluslararası anlamda sembolik bir değere sahip olacağını belirtti.

KITA SAHANLIĞI VE MEB

Yerapetritis, bugünkü görüşmede Ege ve Doğu Akdeniz’de Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ve kıta sahanlığı belirlenmesine yönelik müzakerelerin ön koşullarının değerlendirildiğini belirtti. Zor bir konuda samimi bir başlangıç yapıldığını ifade eden Yunan Bakan, iki tarafın mevcut olumlu iklimin sürmesine yönelik niyetlerini bir kez daha ortaya koyduğunu aktardı.

ORTA DOĞU

Bölgesel konuların da ele alındığı görüşmede Yerapetritis, “Gazze’deki insani durum hakkında ciddi endişe duyuyoruz, hızlı bir şekilde daha çok insani yardıma ihtiyaç var.” dedi. Lübnan’daki durumun yeni bir insani krize yol açabileceğinden duyduğu endişeyi dile getiren Yerapetritis, “Bu krizin neden olabileceği, hem Türkiye hem de Yunanistan’ın karşı karşıya kaldığı göç sorunu gibi tehlikeleri görmezden gelemeyiz.” ifadesini kullandı.

Türkiye ve Yunanistan’ın terörle mücadele konusundaki temel görüşlerini paylaştığını belirten Yerapetritis, her iki ülkenin genel olarak işbirliğini derinleştirmek adına attığı adımlardan memnuniyet duyduğunu söyledi. Sözlerini “Var olmaya devam eden zorlukların farkındayız. Çözümleri kolayca bulamadığımızda bile halklarımız ve gelecek nesiller karşısındaki tarihi sorumluluk bilinciyle müzakere ediyoruz. Çok sayıda krizin var olduğu böylesi bir dönemde, barışa, uluslararası hukukun korunmasına, istikrara ve halkların refahına katkıda bulunma sorumluluk bilincini taşıyoruz.” şeklinde tamamladı.