Karabuğday Üretimi İle İlgili Başarı Hikayesi

Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde çiftçilik yapan Yasin ve Sebahattin Ciğerci, 3 yıl önce karabuğday ekerek çölyak hastalarının ihtiyacını karşılamaya başladılar. Bu başarılı dönüşüm hikayesi, tarım arazilerini karabuğdayla buluşturarak katma değerli ürün elde etmeyi amaçlıyor.

Doğal ve Glütensiz Ürün Üretimi

Atıl vaziyetteki arazilerine karabuğday ekmeye karar veren Ciğerci ailesi, glüten içermemesi nedeniyle çölyak hastalarının tercih ettiği karabuğdayı doğal yöntemlerle yetiştiriyor. İlaç ve gübre kullanmadan ekilen karabuğday, temmuz ya da ağustos ayında hasat edilerek işleniyor.

Çölyak Hastalarının Gözdesi

Karabuğday unu olarak işlenen ürün, Türkiye genelindeki çölyak hastaları ve fırınlar tarafından yoğun ilgi görüyor. Yasin Ciğerci, ürettikleri glütensiz ürünlerin talep görmesinden memnuniyet duyduklarını belirtiyor. Ürün, çölyak hastalarının güvenle tüketebileceği doğal ve sağlıklı bir alternatif sunuyor.

“Bizim İçin Önemli Bir Ürün”

Yasin Ciğerci, “Karabuğdayın ekimi ve üretimi bizim için çok önemli. Doğal ve katkısız bir şekilde yetiştirdiğimiz karabuğday, çölyak hastaları için büyük bir çözüm oluyor. Ürünümüzün Türkiye genelinde talep görmesi bizi mutlu ediyor. Her zaman doğal ürünler üretmeye devam edeceğiz” diyor.

Baba Sebahattin Ciğerci ise, “Karabuğdayın ekonomik değeri yüksek olduğu için bizim için kazançlı bir ürün. İhsangazi ilçesinde bu ürünü yetiştirmekten ve işlemekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Sağlıklı ve doğal beslenmeyi destekleyen karabuğday, hem bizim hem de tüketici için büyük bir avantaj” şeklinde konuşuyor.