Zihin Kontrolü ve Yeni Teknolojiler
Zihin kontrolü, çoğu insan için bilim kurgu filmlerinden fırlamış bir kavram olarak algılanabilir. Ancak, teknoloji olmadan kendi zihnimizi bilinçli bir şekilde yönetmeye en yakın olduğumuz anlar, rüya gördüğümüz zamanlar olabilir. Son yapılan bir deney, kobay farelerin beyinlerine yerleştirilen özel “anahtarlar” aracılığıyla, manyetik alan değişimlerinin hayvanların davranışlarını nasıl etkileyebileceğini ortaya koydu. Araştırmacılar, manyetik alanlar üzerinde değişiklik yaparak beynin belirli bölgelerini hedef alarak farelere; beslenme, sosyalleşme ve annelik içgüdüleri gibi çeşitli davranışsal talimatlar verebilmeyi başardı.
Nano-Mind Teknolojisi Nedir?
Güney Kore’deki Temel Bilimler Enstitüsü (IBS) ve Yonsei Üniversitesi‘nde gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, beyinlerinde “nanoparçacık-aktiveli anahtarlar” bulunan fareler geliştirildi. “Nano-MIND” adı verilen bu yenilikçi teknoloji, genetik mühendislik, nanoparçacıklar ve manyetik alanlar gibi unsurları bir araya getiriyor. Bu sayede araştırmacılar, beyin devrelerini uzaktan etkinleştirme yeteneğine sahip oluyor. Uygulamada, iyon kanalları beyin hücrelerinin hedef bölgelerine entegre edilmekte ve manyetik alan aktif hale geldiğinde, beyin hücrelerindeki nanoparçacıklar çekilerek uzaktan açılıp kapatılabilmektedir.
Uzaktan Manipülasyonun Etkileri
Çalışma sırasında, farelerin manyetik alan içinde ve dışında bulunduklarında gıda alımında önemli farklılıklar gözlemlendi. Bu bulgu, beslenme isteğinin uzaktan manipüle edilebileceğine dair önemli bir ipucu sunmakta. Bu devrim niteliğindeki teknoloji sayesinde gelecekte duygusal durumları, sosyal davranışları ve iştahı etkileyen bozukluklar için yeni tedavi yöntemleri geliştirilmesi beklenmektedir.
IBS Nanotıp Merkezi Direktörü ve çalışmanın baş yazarı Jinwoo Cheon, basına yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Bu, manyetik alanlar kullanarak beynin belirli bölgelerinin serbestçe kontrol edilebildiği ilk çalışmadır; beyin fonksiyonlarının anlaşılması, sofistike yapay sinir ağları, iki yönlü beyin-bilgisayar arayüzü (BCI) teknolojileri ve nörolojik bozukluklara yönelik yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi açısından geniş bir uygulama yelpazesi sunmaktadır…”
