Mahmud Abbas’ın Ankara Ziyareti ve Filistin Sorununa Etkileri

Mahmud Abbas’ın Ankara Ziyareti ve Beklentiler

Mahmud Abbas ile gerçekleştirilecek görüşmelerde, Hamas’ın yeni yönetimi ile El Fetih’in birlik hükümeti kurma çabaları, İsrail-Hamas savaşı ve Gazze’deki insani sorunların çözümü gibi önemli konuların ele alınması bekleniyor. Abbas, dün Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldi ve Ankara’da Filistin sorunu ile İsrail-Hamas savaşının gidişatına dair kritik mesajlar vermesi öngörülüyor. Bugün Erdoğan ve Abbas’ın yapacağı görüşmenin ardından ortak bir basın açıklaması yapılması planlanıyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yarın gerçekleştirilecek program, Abbas’ın Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ile yapacağı görüşme ile başlayacak. Meclis Genel Kurulu’na hitap edecek olan Abbas, konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte, Şeref Holü’ndeki Filistin temalı fotoğraf sergisini ziyaret edecek. Bu sergide, 31 Temmuz’da Tahran’da suikast sonucu hayatını kaybeden Hamas’ın eski siyasi lideri İsmail Haniye’nin Türkiye’ye yaptığı ziyaretler sırasında çekilen fotoğrafların da yer alacağı kaydediliyor. Hamas ve İran, Haniye’nin öldürülmesinde İsrail’i sorumlu tutarken, İsrail bu iddiaları ne doğrulamış ne de yalanlamıştı.

ERDOĞAN’IN ABBAS’I ELEŞTİRMESİ

Filistin liderinin Ankara ziyareti, Erdoğan’ın Abbas’ı hedef alan eleştirilerinin ardından gerçekleşmesi bakımından dikkat çekici. Türk yetkililer, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu ABD Kongresi’ne davet eden ve konuşmasını ayakta alkışlayan Amerikalı Kongre üyelerini sert bir dille eleştirmişti. Türkiye’deki bazı muhalefet partileri ise Erdoğan’ı eleştirmekle kalmayıp, bugüne kadar Mahmud Abbas ve İsmail Haniye’yi TBMM’de konuşma yapmak üzere neden davet etmediğini sorgulamışlardı.

Temmuz ayı sonunda Rize’de yaptığı bir konuşmada muhalefetin eleştirilerine yanıt veren Erdoğan, “Size davet etmediğimizi kim söylüyor?” dedi ve ekledi: “Davet ettiğimiz hâlde gelmeyen Sayın Abbas, kusura bakmasın, önce bizden ayrıca özür dilemesi lazım. Davet ettik ama gelmedi. Bekliyoruz, bakalım gelebilecek mi? Gelir veya gelmez ama biz Filistin halkının, Filistinli kardeşlerimizin adına zaten söylenmesi gerekenleri her yerde her toplantıda dile getiriyoruz.” Ayrıca, Ağustos ayı başında yaptığı bir başka konuşmada, Abbas’ın yanı sıra Haniye’yi de Ankara’ya davet etmeyi planladıklarını şu sözlerle belirtmişti: “Biz ayın 15’inde Meclisimizde Mahmud Abbas’ı konuşturmanın planı içindeydik. İsmail Haniye kardeşimizi de burada yine konuşturalım demiştik. Hatta Meclis mi olsun yoksa bu salonumuz mu olsun diye de Meclis Başkanımızla onun planlarını yapıyorduk. O planı yaparken, hemen ertesi gün maalesef şehadeti duyduk.”

ANKARA’DA KRİTİK ZAMANLAMA

Abbas’ın Ankara ziyareti, son dönemde yaşanan üç önemli gelişme nedeniyle daha da önem kazanıyor. Bunların ilki, Haniye’nin öldürülmesi ve onun yerine Hamas’ın başına sertlik yanlısı olarak bilinen Yahya Sinvar’ın geçmesi. Haniye’nin ardından bu sürecin nasıl evrileceği belirsiz. Abbas’ın Meclis’teki konuşması sırasında Filistinlilerin birlik ve bütünlüğü konusunda vereceği mesaj merakla bekleniyor. İkinci önemli gelişme ise, İran’ın Haniye’nin Tahran’da öldürülmesinden İsrail’i sorumlu tutarak misilleme yapacağını açıklaması oldu. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake, 13 Ağustos’ta gazetecilerle yaptığı görüşmede, “İran ile ilişkisi olan tüm müttefiklerimizden, İran’ı gerilimi azaltması konusunda ikna etmelerini istiyoruz ve bu ülkelerin arasında Türkiye de bulunuyor.” ifadelerini kullanmıştı.

MÜZAKERELERİN YENİDEN BAŞLAMASI

Abbas’ın Meclis’te yapacağı konuşmanın tarihi, Haniye’nin öldürülmesi nedeniyle kesintiye uğrayan İsrail-Hamas ateşkes görüşmelerinin yeniden başlaması için hedeflenen tarih olması açısından büyük önem taşıyor. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 12 Ağustos’ta telefonda görüştüğü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a, Hamas’ın müzakerelere yeniden dönmesinin önemini vurgulamıştı. Fidan, dün müzakerelerde arabuluculuk yapan Katar ve Mısır’ın dışişleri bakanlarıyla telefonda görüşerek süreci ele aldı. Türkiye, uzun süredir ateşkes çağrısında bulunuyor ve sorunun çözümünün Filistin devletinin kurulması olduğunu savunuyor.