ÇEDES Projesi ve Tepkiler
Eğitimcilerin ve muhalefetin yoğun tepkisine neden olan, iktidarın okullara din görevlilerinin girmesine olanak tanıyan Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesi ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Son dönemdeki uygulamaların, eğitim sisteminde ciddi bir dönüşüm yaratma potansiyeli taşıdığı düşünülüyor. Örneğin, Yozgat’ta imamı olmayan köylerde öğrencilerin imamlık ve müezzinlik yapmaya başlaması dikkat çekti. Bunun yanı sıra, Manisa’nın Salihli ilçesinde özel eğitim öğrencilerine camide ders verilmesi de başka bir tartışma konusu oldu.
Müezzinlik Yapıyorlar
Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖB-SEN) MYK Üyesi ve Genel Hukuk Sekreteri Ahmet Karaçay, bu konuyla ilgili Cumhuriyet gazetesine açıklamalarda bulundu. ÇEDES projesinin laiklik karşıtı uygulamalarını eleştiren Karaçay, “Bütçesiyle birçok bakanlığı geride bırakan Diyanet, camilere imam ve müezzin bulmakta zorlanıyor. ÇEDES projesi kapsamında çocuklar, imam ve müezzini olmayan camilere götürülerek, din görevlilerinin yerine geçerek eğitim ve öğretimden uzaklaştırılıyorlar. Artık imam ve müezzinler öğretmen yerine okullarda derse girmeye başlarken, öğrenciler de camide ders saatlerinde imam ve müezzinlik yapıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘Anayasa’ya Aykırı’
Karaçay, söz konusu durumun Anayasa’ya aykırı olduğunu vurgulayarak, “ÇEDES, bu haliyle Anayasaya, laikliğe ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu’na aykırıdır. TÖB-SEN olarak, Anayasa’ya aykırı olan bu gerici uygulamalara geçit vermeyeceğiz. Eğitim, okulda pedagojik eğitim almış ve süreci profesyonel bir şekilde yürüten öğretmenler tarafından verilmelidir. İmamların, vaizlerin ve manevi danışmanların yeri okul değil, camidir” şeklinde konuştu.