
Edirne Kırmızısı: Tarihi Bir Renk Yeniden Doğuyor
Geçmişi Osmanlı dönemine uzanan ve Trakya Üniversitesi tarafından uzun süredir yürütülen çalışmalarla tekrar gün yüzüne çıkarılan ‘Edirne Kırmızısı’, tarihin derinliklerinden günümüze ulaşan bir renk olarak dikkat çekiyor. Bu eşsiz rengin üretiminde kullanılan kök boya bitkisinin hasadı gerçekleştirildi. Kırmızının en güzel tonlarından biri olarak bilinen Edirne Kırmızısı, bir zamanlar Avrupalı casusların peşinden koştuğu değerli bir hazineydi.
Edirne Kırmızısı’nın formülü, 17. yüzyılda casusluk faaliyetleri aracılığıyla Avrupa’ya taşınmıştı. Şimdi, bu renk doğduğu topraklara geri döndü. Rengin üretiminde kullanılan Rubia tinctorum bitkisinin Edirne topraklarında yetiştirilmesi ve çoğaltılması için yapılan titiz çalışmalar sonuç vermiştir. Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün Karaağaç’taki tıbbi aromatik ve boya bitkileri bahçesinde, bu yıl üçüncü kez Edirne Kırmızı Kök Boyası hasadı ve kumaş boyama etkinliği düzenlendi.
Bu etkinlikte konuşan Edirne Vali Yardımcısı Turgut Subaşı, Edirne Kırmızısı’nın efsanevi bir renk olduğunu belirterek, “Uğruna casusluklar yapıldığı, formülünü bulmak için insanların kaçırıldığı bir geçmişe sahip,” dedi. Son yıllarda özellikle üniversitenin 3-4 yıl önceki araştırmalarıyla birlikte bu alanda yapılan pilot çalışmaların, bu rengin tekrar insanlığa kazandırılması için önemli bir adım olduğunu vurguladı. Subaşı, Edirne Kırmızısı ile yalnızca bir kök bitkisi üretimi yapılmadığını, aynı zamanda endüstriye, sanayiye, tarıma ve birçok sektöre doğrudan katkılar sağlanacağını ifade etti.
2017 yılından itibaren Edirne Kırmızısı’nın şehrin kültürel mirasına kazandırılması için yoğun çaba sarf ettiklerini belirten Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Tan, Edirne Kırmızısı ve Edirne Gülü Uygulama Araştırma Merkezi’nin kurulması başvurusunun Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından kabul edilmesinin büyük bir sevinç kaynağı olduğunu dile getirdi.
Konuşmaların ardından, Edirne Kırmızısı renginin elde edildiği Rubia tinctorum bitkisinin hasadı gerçekleştirildi. Kazanlarda kaynatılan kök bitkilerin içine iplik ve kumaşlar atıldı. Muhteşem bir kırmızı tonuna bürünen kumaşlar ve iplikler, katılımcılar tarafından hayranlıkla izlendi.
Doğduğu topraklara yeniden getirilen bu rengin, popülerliğini artırmak ve daha geniş kitlelere ulaşmak amacıyla çalışmaların devam edeceği ifade edildi.